Taşkın yapı sebebiyle temliken tescil kararı verilebilmesi için öncelikli koşulun, taşkın yapı sahibinin iyiniyetli olması, binanın yıkımının fahiş zarar doğurması, yapı değerinin zemin değerine nazaran daha fazla olması, taşkın yapı sahibi tarafından öngörülen muhik tazminatın arsa malikine verilmesi ve taşkın bölümün ifrazının yasal olarak mümkün bulunmasının olduğu-
E.tmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunulmayan davada, çekişmeli parselin dava dışı paydaşı bulunduğuna, davalı da davaya karşı çıktığına göre, eldeki davanın dinlenmesine olanak olmadığı-
Davalının, davacıların miras bırakanları adına kayıtlı çekişme konusu taşınmaza, bahçe duvarı yapmak suretiyle müdahale ettiği belirlenerek elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı; ancak, Sulh Hukuk Mahkemesindeki dava sonucunda, tersimat hatasının varlığı kabul edilerek bir hüküm kurulması halinde, yıkım isteği bakımından eldeki davayı etkileyeceğinden, yıkım isteği yönünden, Sulh Hukuk Mahkemesi davasının, eldeki dava bakımından bekletici mesele yapılması gerekeceği-
TMK.’ nun 725. maddesinde öngörülen taşkın inşaat, gerekse 724. maddesinde öngörülen haksız inşaat nedeniyle ikame olunan temliken tescil davalarının kabul edilebilmesi için en önde gelen koşulun iyi niyet unsuru olduğu, Şayet haksız yapılanmada kişi iyi niyetli değil ise, diğer koşulların araştırılmasına gerek olmayacağı-
İyi niyet savunması içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebinin, ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebileceği-
İmar uygulaması sonucu taşkınlığın meydana gelmesi durumunda el atmanın önlenmesi kararı verilebilmesi için, taşkın yapının içinde bulunduğu parsel malikinin ya da maliklerinin yapı sahibine, 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesinde öngörülen kaim bedeli ödemesinin gerekeceği-