Menfi tesbit davasında davacı adı geçen şirket olduğundan bu tedbir kararının da davacı şirket hakkında verildiği, dolayısı ile bu tedbir kararının yalnızca davacı şirketi kapsayacağı, takip alacaklısı şirketin bu çeke dayanılarak keşideci şirket aleyhine takip yapmasına engel olmadığı anlaşılmakla yapılan takibin tedbir kararına aykırı olmadığı-
Davacının imzaladığı sözleşmelerdeki anapara kadar borçlu olduğunu kabul etmesi karşısında bu sözleşmedeki imzasını da kabul etmiş sayılacağı-
Bonoya dayalı icra takibinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada, davacıların senetlerin sahte olduğuna dair iddiaları ile savcılık soruşmasının halen devam ediyor olması ve soruşturmayla ilgili bir karar verilmemiş olması da nazara alındığında bu aşamada HMK'nın 209/1 maddesinin uygulanmasını gerektirir nitelikte olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin de bu gerekçelerle talebi reddedip HMK 72/3 maddesi uyarınca tedbire hükmetmesinin yerinde olduğu- 
6100 sayılı HMK.'nın 150/1. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilebilmesi için, tarafların usulüne uygun şekilde davet edilmiş olmaları ve buna rağmen duruşmaya gelmemeleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirmiş olmalarının gerektiği-
Davacı tarafından talep edilen davanın konusunun İİK.72. maddesinde belirtilen 'çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti' istemine ilişkin olup, dava dilekçesinde vakıaların açıklanmasının davacıya, hukuki nitelendirmenin de hakime ait olması nedeniyle mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup, İİK'nın 72/3. maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlunun gecikmeden doğan zararı karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile ödenen icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir isteyebileceği- Davacı taraf dava dilekçesinde sadece takibin durdurulmasını değil, icra işlemlerinin durdurulması yönünde tedbir talebinde bulunmuş olup, bu talebin İİK'nın 72/3. maddesindeki ihtiyati tedbir yolu ile ödenen icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi konusundaki tedbiri de içerdiği anlaşıldığından davacının talebi üzerine İİK'nın 72/3. maddesi yönünden talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı-kredi müşterisi şirketin hesabından yapılan usulsüz para çıkışı işlemleri- Birleşen davada banka alacağı dolayısıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Ticari temsilcinin, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetki olduğu ancak açıkça yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemeyeceği veya bir hak ile sınırlandıramayacağı- İşletme sahibinin, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret siciline tescil ettirmek zorunda olduğu; ancak ticari işletme sahibinin ticari temsilcinin fiillerinden sorumluluğu, tescilin yapılmasına bağlı olmadığı-
İcra takibine konu bononun ortaklıktan ve şirket müdürlüğünden ayrılan davacı şirketin eski müdürü İ. Sayğın tarafından karşılıksız olarak düzenlendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemi-