Uyuşmazlık, “nakden” kaydı bulunan bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, bononun teminat amacıyla verildiğini iddia etmiş, davalı ise “senedin verilen borç para karşılığında düzenlendiğini” savunmuştur. Bu durumda davacının senede yönelik iddiasını HUMK.’ nun 290. maddesi gereğince yazılı delille kanıtlaması gerekeceği-
Çek bir ödeme vasıtası olup temel ilişkiden bağımsız olduğu ve kişinin kendisinin sahte olarak düzenlediği ceza mahkemesi kararıyla sabit olduğu halde, çekin sahte olduğu iddiası ile kendi lehine sonuçlar çıkarmasının mümkün olmadığı-
Davalı, bonoya ciro yolu ile hamil olduğuna göre, davacının, lehtara karşı ileri sürebileceği def’ileri hamil olan davalıya karşı ileri sürebilmesi için, TTK.’ nun 599. maddesi uyarınca davalının, “senedi iktisap ederken, davacının borçlu olmadığını bile bile hareket ettiğini, yani kötü niyetli olduğunu” kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup tartışılmadan ve yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
TTK’ nun 600 ve 601. maddeleri hükümlerine göre cironun tahsil veya rehin için yapıldığı konusunda açıklık yoksa temlik için yapıldığının kabulü gerekir. Dosyada mevcut... tarihli olarak davalı yararına düzenlenen belgenin davacıların lehtar ve ciranta olarak yer aldıkları bonoların davalı tarafa tahsilleri için değil, davalının davacı şirket aleyhine giriştiği icra dosyasındaki alacağın tahsili halinde mahsup edilmek üzere verildikleri anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, davacıların cirolarının nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacı, “dava konusu çekin teminat amacıyla verildiğini” iddia etmiştir. Davalı ise teminat iddiasını kabul etmemiştir. Kural olarak çekin bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Davacı bu kuralın aksini iddia ettiğine göre iddiasını yazılı delille kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Daha önce açılan ve reddedilen menfi tespit davasının kesinleşmesinden sonra TBK. 77. maddeye göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak dava açılamayacağı-
Mahkemece, “toplanan deliller doğrultusunda davacının yaptığı ödemelerin davalı tarafça kabul edildiği, bu durumda davalının bu ödemelerin bonodan başka bir borç için yapıldığını ispat etmesi gerektiği, ancak ispatlayamadığı” gerekçesiyle, davanın kabulüne karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-