İİK’nun 72/1.maddesi hükmüne göre borçlunun icra takibinden önce veya takipten sonra borçlu bulunmasının tespiti için menfi tespit açabileceği, aynı maddenin 7.fıkrası hükmüne göre takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı ödemek mecburiyetinde kalan şahsın ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceği-
İhtiyati haciz sırasındaki borcu kabul beyanlarının müzayaka (manevi baskı) altında yapıldığı farz edildiğinden bu tür beyanların geçerli olmayıp borçluyu bağlamayacağı-
Davalı-alacaklının "haksız takip tazminatı" (kötüniyet) tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için, hem alacaklının "haksız" olarak takipte bulunmuş olması ve hem de bu takibin "kötüniyetle" yapılmış olması gerekeceği-
Davacının sözleşme tarihinde dernek yöneticisi olduğu, ancak dernek adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin bulunmadığından, senedin dernek adına verildiğine dair bir şerh de bulunmadığından, senedin dernek kayıtlarında yer almadığının tespiti halinde, “senetten dolayı davacının şahsen sorumlu olacağına” dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisi nedeniyle düzenlenen senetten kaynaklanıyor olması halinde açılacak menfi tespit davasının iş mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
İstirdat davalarında alacaklı aleyhine icra tazminatı yani "kötüniyet tazminatı" ödeneceğine ilişkin İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi hükmünde bir düzenleme bulunmadığından, %40 ( şimdi %20 ) kötüniyet tazminatına karar verilmemesi gerekeceği-
Davacı tarafça takibe konu senetlerin bedellerinin, 3. şahıstan alınan çekle ödendiğinin ispat edilemediği ve davacı tarafça teklif edilen yeminin davalı şirket yetkilisi tarafından eda edildiğinden “davanın reddine” dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-