İİK 72/4. maddesi uyarınca davalı yararına tazminata hükmedilebilmesi için ihtiyati tedbir dolayısıyla alacaklının alacağına kavuşmasının geciktirilmiş olması gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tesbit davası-
Adli Tıp Kurumu'nun raporuna göre; keşide tarihinin değişiklik parafının davacı asile ait olmadığı dolayısıyla sahte nitelikte olduğunun tespit edildiği, bu şekilde davaya konu çekin keşide tarihinin tahrif edildiği, tahrifatın herkese karşı ileri sürülebilen mutlak itiraz sebebi olduğu ve ayrıca tahrif edilen haline göre ibraz süresinin geçmiş olduğu, davacı ile davalı arasında hukuksal ilişkinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı uygulanmış olup koşulları oluştuğu halde davalı lehine %40 tazminata hükmedilmemesinin bozmayı gerektireceği-
Cirantalar ve davalının kötü niyetli oldukları ispatlayamadığından davacının tazminat isteminin reddedilmesi gerekeceği-
Bonolardaki imzasını inkar etmeyen davacının bonoların anlaşmaya aykırı doldurulduğu bononun teminat için verildiği ve bedelsiz kaldığı yönündeki iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığından davanın reddine, takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğinden %40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verileceği-
Borçlunun aleyhinde başlatılan icra takibi itiraz etmek suretiyle takibi durdurması ve alacaklının da elinde İİK.’nun 68 inci maddesinde sayılan belgeler bulunmamasının, borçlunun -takibi durduran bu itirazından sonra- menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını kabule yeterli olmayacağı, bu halde de, borçlunun borç tehdidi altında olduğu ve bu sebeple de menfi tespit davası açmakta hukuki yararının olduğu- Borçlunun 'borçlu olmadığını' ileri sürerek ilamsız icra takibine itiraz etmesinin, ancak takibin durmasını sağlayacağı, icra takibini ortadan kaldırmayacağı, takibin iptalinin ise menfi tespit davanın açılmasından sonra gerçekleşen bir sonuç olduğu ve bu nedenle, davacının, takibe konu icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti davası açmakta hukuki yararı olduğu- Alacaklının borçlunun itirazını iptal ettirmek için itirazın iptali davası açmamış olması halinde de, borçlunun itiraz ile durdurduğu takipte alacaklıya karşı borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu-
Taraflar arasındaki menfi tesbit davası-
Senetteki borçtan sorumlu olması için keşidecinin tek imzasının yeterli olmasına rağmen davacıların ikinci imzayı da atmaları nedeniyle senetten dolayı şahsen sorumluluğu da üstlendikleri, bu durumda keşideci kooperatifi temsil eden davacıların kaşe üzerindeki iki adet imzadan birini kooperatifi temsilen, diğerini ise, kendileri adına attıkları ve borçtan şahsen de sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Teminat amaçlı aldığı bonoyu icra takibine konu eden davalı kötü niyetli davrandığı için % 40 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu, uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisinden kaynaklandığı ve iş mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden genel mahkeme sıfatı ile işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-