Kooperatife ait defter ve kayıtlar incelenerek alacak ve borç miktarı kullanılan kredinin kim tarafından alınıp kullanıldığı hususlarının saptanması, ağır ceza mahkemesinde görülen ve davacının müşteki olduğu belirtilen sahtelik davasına ilişkin dava dosyasının getirtilip incelenmesi, bu hususlarda uzman bir bilirkişi seçilerek açıklamalı, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Kural olarak fer’i müdahilin tek başına temyiz hakkı bulunmamaktadır. Fer’i müdahilin, yanında katıldığı taraf ile birlikte hükmü temyiz edebileceği, takibe konu çeke müdahil ciro yoluyla hamil olduğundan, keşideci ile lehtar arasındaki şahsi def’ilerin kendisine karşı ileri sürülebilmesi, TTK’ nun 599.maddesi uyarınca çeki kötüniyetle iktisap ettiğinin kanıtlanmasına bağlıdır-
Davacı taraf son celsede bonoların zamanaşımına uğradığını belirtmiş ise de, davalı vekilinin bu şekilde iddianın genişletilmesine muavafakat etmediği, zamanaşımı nedeniyle menfi tespit talebinde bulunulmadığından bu hususun re'sen dikkate alınamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının davada taraf olmadığı durumlarda menfi tespit davasının açılması, hatta alacaklının bu davaya müdahale talebinde bulunmasının zamanaşımını kesen bir sebep olmadığı-
Davacının kullanımında olan telefon hattına, telefon kabloları kazınmak ve dışarıdan girilmek suretiyle davaya konu görüşmelerin yapıldığı, davacının bu tutarları ihtirazi kayıtla ödediği, davalının dışarıdan döşenen açıktaki kablolara saplama yapılmak sureti ile aboneleri zor durumda bırakacak kaçak görüşmelerin yapılabileceğini öngörmek ve buna göre gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğu, davalının tamamen kusurlu olup davacıya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, davacının geçmiş dönemlerdeki konuşmalarının ortalaması olan toplam 30 TL'lik iki aylık konuşma bedelinin mahsup edilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davalının 30.03.2011 tarihli celsedeki isticvabı ile dava konusu senetten başka bir senet düzenlenmediği ve dava konusu senedin kendinde olmadığı yönündeki beyanları karşısında, davanın konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının kestiği faturanın sözleşmeye uygun olmadığı belirtilmişse de, bu değerlendirmenin gerekçesi açıklanmamış olup Yargıtay denetimine elverişli olmayan bu raporun hükme esas alınmasının isabetsiz olduğu-
Hükmün temyiz edilebilmesi için temyiz harç ve giderlerinin yatırılmış olması yeterli olup, ayrıca karar harcının yatırılması gerekmediğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine dair ek kararın kaldırılmasına karar verilmesi, davacı hakkında yapılan bir icra takibi bulunmaması nedeniyle İİK’nun 72’nci maddesine göre davalı hakkında tazminata hükmedilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Kooperatifler konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi heyeti seçilerek kooperatif defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak, senetlerdeki borcun kaynağının araştırılması, kooperatif borcundan dolayı verilmiş olması halinde bu borçla ilgili yapılan ödemelerin kooperatif kayıtlarına intikal ettirilip ettirilmediği hususunda tereddüde yer vermeyecek şekilde açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-