Müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davacının diğer kefil olan davalıya karşı sorumluluğun, her bir kefile düşen pay ile sınırlı olacağı-
Temyiz dilekçesinde hükmü temyiz eden davalı vekilinin imzasının bulunmadığı anlaşıldığından, imza eksikliğinin giderildikten sonra dosyanın gönderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesi gerekeceği-
İcra takibine konu bonoda ihdas nedeni olarak malen kaydı mevcut olup, bu durumda malın teslim edilmediğine ilişkin ispat külfetinin davacılara ait olduğunun kabulü gerekeceği-
492 sayılı Harçlar Kanununun 123/son maddesindeki harç istisnası yurt dışından alınacak kredilerin geri dönüşümü ile ilgili işlemlerle sınırlı olmak üzere uygulanmaktadır. Bu nedenle temyiz harçlarının tamamlanmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekeceği-
Davacı vekiline kararın tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosyada rastlanılmadığından dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekeceği-
Mahkemece BK'nun 53.maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle davalının soruşturma aşamasındaki ifadesi ve mahkumiyet kararı değerlendirilip karar yerinde tartışılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “davalı şirket vekili tarafından dava konusu çeklerin ilerde teslim edilecek mallara karşılık avans olarak alındığının kabulü karşısında, ispat külfetinin davalı şirkette olduğu ve avans olarak alınan çekler karşısında mal teslim olgusunun kanıtlanamaması nedeniyle davacının davalılara borcu olmadığının tespitine, dava konusu çeklerin davalılardan alınarak davacıya teslimine, 3. şahısların talep haklarının ortadan kalkmasına sebebiyet vereceğinden, davacının iptal talebinin reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
HMK'nun 222/5. maddesi uyarınca bir taraf, münhasıran diğer tarafın ticari defterlerindeki kaydı kabul edeceğini bildirerek onun defterlerini ibraz etmesini isterse, karşı taraf da ticari defterlerini mahkemeye ibrazdan kaçınırsa, ticari defterlerin ibrazını talep eden tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağı-
Davalının kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama ve takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat uyandırmadığından davalının adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekeceği-