Bir davada yanların bilirkişi raporlarına karşı yönelttikleri itirazların mahkemece denetlenmesi ve haklı nedenlere dayanması halinde gerekçe gösterilmek suretiyle yeni bir incelemeye olanak verilmesi gerekeceği-
Dosyada, kısıtlı adına vesayeten dava açanın bu dava yönünden husumet yöneltilmesine izin kararına rastlanamadığından dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekeceği-
Mevcut dava, İİK' nun hükümlerine göre açılmış bir dava olmayıp genel hükümlere göre açılan bir alacak davası olduğundan mahkemenin, özel nitelikteki anılan Kanun hükümlerine göre süresi içinde davanın açılmadığından bahisle davanın reddine karar vermesinde isabet görülmediği-
Maddi vakıaları ileri sürmenin taraflara, ileri sürülen maddi vakıaların hukuki nitelendirilmesini yapmanın ise hakime ait bir ödev olduğu, davacı vekilinin ‘icra dosyasında yatan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir talebinde bulunduklarını’ beyan ettiği, rıza dışı elden çıktığı iddia edilen çekin icra takip dosyasına yatırılan meblağının iadesine ilişkin açılan istirdat davasında, davacının ihtiyadi tedbir talebinin; İİK. mad. 72’de belirtilen ihtiyadi tedbir talebi olup borçlunun %15 teminat karşılığında icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir isteyebileceği-
Kambiyo senedi üzerindeki rakam hanesi ile yazı bölümünde farklılık olması halinde yazı ile gösterilen kısma itibar edilir (TTK. m. 588). Ancak rakam hanesinde tahrifat yapılması halinde bu kuralın uygulanmayacağı-
İmza incelemelerinde sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için dava konusu edilen senedin tanzim tarihinden önceki tarihte atılmış mukayese imzalarının bulunduğu belgelerin getirtilip o belgelerdeki imzalar ile dava konusu edilen senet üzerindeki imzanın karşılaştırılması sureti ile yapılacak grafolojik inceleme sonucu davalının itirazlarını da karşılayacak şekilde ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu hakkında hükmedilen inkar tazminatına dayalı takibin İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca tehir olunabilmesi için, inkar tazminatının takibe konu edilmesi ve borçlu tarafından da bu hususun icra mahkemesinde şikayet konusu yapılması gerektiği-
Borçlu açılacak veya açılmış olan itirazın iptali davasında "borçlu olmadığına dair savunmalarını" ileri sürme olanağına sahip olduğundan ve menfi tespit davasının dinlenebilmesi için, borçlunun korunmaya değer güncel bir yararının bulunması gerektiğinden, derdest olan itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek savunmaların ayrı bir davada dava konusu yapılmasında davacıların hukuki yararı bulunmadığı; verilecek çelişkili kararların hukuki güvenirliğe de zarar vereceği-
Ceza Mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı veya tespit edilecek maddi vakıa hukuk hakimini bağlayıcı olması nedeniyle ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesi gerekeceği-