6100 Sayılı Yasanın 4/a maddesinde, kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Borcun belli bir kısmı icra takibinden önce ödendiği, bu miktar üzerinden davalının icra takibine başlamasında haksız ve kötüniyetli olduğu kabul edilerek, İİK'nun 72. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekeceği-
Davacılar "takibe konulan senetle ilgili davalıya borçlu olmadıklarını" usulüne uygun delillerle ispat edemediklerinden, açılan menfi tespit davasının reddine karar verileceği-
Davalı tarafından Harçlar Kanununa göre nisbi temyiz harcı yatırılması gerekirken, maktu temyiz harcı yatırılması nedeniyle eksik harcın tamamlanması için muhtıra çıkarılması bu nedenle dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesi gerektiği-
Hukuki ayıbın davacı tarafından bilindiği ve TTK'nın 25/3 maddesinde öngörülen sürelerde ayıp ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği sabit olduğundan, açılan menfi tespit davasının reddine karar vermek gerekeceği-
Bilirkişi raporu doğrultusunda; dava konusu çekteki imzanın davacı kooperatif yetkililerinin eli ürünü olmadığından "açılan menfi tespit davasının kabulüne, söz konusu çek nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine" karar verileceği-
Şirketler arasında organik bağ olduğunun anlaşıldığı, davalı şirketin iyiniyetli olmadığı, "bedelsiz kalan senet nedeniyle davacının davalıya borcu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20 tazminata" karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davasının hükmünde "tahsilde tekerrür olmamak kaydına" yer verilmesi ve kısmen reddedilen miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, keşide tarihinin çek aslında bulunması zorunlu ve yeterli olup, anlaşmaya aykırı doldurulduğu ancak yazılı belge ile ispatlanabileceğinden, ne zaman çekildiği ve ne şekilde temin edildiği belli olmayan çek fotokopisinde tarih bulunmaması, çek aslında keşide tarihinin mevcut olması karşısında hiç bir anlam ifade etmeyip sonuca etkili olmayacağı-