Çeklerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediği iddia edilmişse de, çek -kural olarak- bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesine yönelik olarak verildiğinin ve mal ile bedelin aynı anda ödendiğinin karine olarak kabul edildiği, davacı tarafın bu karinelerin aksini kanıtlamak zorunda olduğu, mahkemece davalı defterlerinde çeklerin avans çeki olarak mı yer aldığının bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilmesi gerekeceği-
Hazine zararının tahsili istemiyle açılan alacak davasında, sonucuna etkili olabileceği gözetilerek, savcılık soruşturması ile menfi tespit davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre hüküm kurmak gerekeceği-
Haksız eylemlerde, olay tarihinde zararın meydana gelmiş olması nedeniyle, istek de bulunulduğu takdirde bu tarihteki bedel üzerinden yine haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin gerekeceği-
İİK'nın 89/5. maddesi hükmüne dayanılarak açılan davada; mahkemece bu yasa hükmü çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek, uygulanma yeri bulunmayan İİK. 72/7 uyarınca hüküm kurulamayacağı-
Taraflar arasındaki temel ilişki kredi kartından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile maddi ve manevi tazminat isteminden kaynaklanmakta olup, 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığından, davaya bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olması gerekeceği-
Menfi tespit davası istemi-
Bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olup (HMK. mad. 6.), sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edildiği yer mahkemesinin de yetkili olduğu (HMK. mad. 10)-
Menfi tespit davasına bakan mahkemece iddianın genişletilmesi kapsamında değerlendirilmişse de, borçlunun ehliyetinin yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekeceği-
Kefilin, kefalet limitiyle sınırlı olarak kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu- Asıl borçlu aleyhine açılan takibin haricinde, kefil aleyhine de “tahsilde tekerrür olmamak” kaydına yer vermeden takip açılması ve fiilen yapılan tahsilatların alacaktan mahsup edilmeyerek, mükerrer tahsilata neden olabilecek şekilde icra takipleri yürütülmesinin isabetsiz olduğu-
Menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşen alacak için karar kesinleşmeden ihtiyati haciz talep edilemeyeceği-