Davada mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı dolayısıyla alacaklının alacağına kavuşması geciktirilmiş olduğundan tazminat talebi yönünden bir karar verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesinin isabetsiz olduğu-           
Menfi Tespit davasında birbiri ile çelişmemek kaydı ile birden fazla dava sebebine dayanmak mümkün olduğu,mahkemece davacı yanın her bir iddiası üzerinde ayrı ayrı durulup deliller eksiksiz olarak toplandıktan sonra hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra Mahkemesince alınan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulmuş ise de, İcra Mahkemesi takip hukukuna ilişkin inceleme yapan dar yetkili bir mahkeme olduğundan mahkemece maddi hukuka ilişkin hüküm almayı amaçlayan iş bu menfi tespit davasında yeniden imza incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece takip dayanağı kredi sözleşmesine istinaden davacıya bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması, davacının sözleşme tarihinden önce (yakın tarihli), attığı samimi imza asıllarının toplanarak, takip dayanağı sözleşmedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda yeterli incelemeyi ve değerlendirmeyi içeren bir bilirkişi raporu (Adli Tıp Kurumu, Grafoloji Uzmanı, vs.)  aldırılarak, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekeceği-
Mahkemece takip dayanağı kredi sözleşmesine istinaden davacıya bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması, davacının sözleşme tarihinden önce (yakın tarihli), attığı samimi imza asıllarının toplanarak, takip dayanağı sözleşmedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda yeterli incelemeyi ve değerlendirmeyi içeren bir bilirkişi raporu (Adli Tıp Kurumu, Grafoloji Uzmanı, vs.) aldırılarak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekeceği-
Tüketici kredisi kullanımına ilişkin sözleşmeden kaynaklı menfi tespit davasının tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'da ortağın payının kendisinin alacağı nedeniyle haczi fesih nedeni olarak düzenlenmediği halde yazılı şekilde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı dava dilekçesinde “her türlü delil ” demek suretiyle yemin deliline de dayandığına göre, Mahkemece kiralananın tahliye ve teslim edildiği konusunda davacı tarafa davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-