Davacının davaya konu edilen elektrik tüketim bedelinin ne kadarından sorumlu olduğunun tespiti noktasında, alanında uzman bilirkişiden rapor alınması suretiyle davacının sorumlu olduğu elektrik tüketim bedelinin belirlenmesi gerektiği-
Teminatın yatırılmış olduğu ve davalının da bu konuda herhangi bir itirazda bulunmadığı ya da mahkemeden kararın tavzih edilmesini istemediği görülmüş, sorun Gebze 2.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/... Esas 2017/... Karar sayılı kararından sonra ortaya çıkmış, anılan kararla icra hukuk mahkemesinin bahse konu davasında davacı olan Ö. Süt.... Ltd. Şti yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiş, davalı vekilinin talebi üzerine de mahkemece teminatın diğer davacı Y. Süt Ürünleri Ltd. Şti'nce yatırılmasına karar verilmiş, bu kararla bir anlamda davalının davacı tarafın teminatsız hukuki himaye gördüğü şeklindeki talebi de karşılanmış, gerek tüm dosya kapsamı gerekse yazılı şekilde karar verilmesinde usule aykırılık bulunmadığından davalı M.Ö. vekilinin istinaf talebinin reddinin gerektiği-
Davacının takip tarihi itibariyle borcunun 11.000,00 TL olduğu, ancak takipten sonra yapılan 8.654,00 TL ödemenin takip dosyasına yansıtılmadığının anlaşıldığı- Davacının menfi tespit talebinin takip dosyasına yansıtılmayan ödemelerle sınırlı olduğu- Mahkemece yapılması gereken işin, 11.000,00 TL asıl alacağın menfi tespit davasının açıldığı tarihe kadar ulaştığı miktar hesaplanarak, daha sonra davacının menfi tespit davası açılana kadar yaptığı geçerli ödemeler öncelikle takipten sonra işleyecek faizden sonra asıl alacaktan düşülerek davacının dava tarihindeki gerçek borç miktarı bulunup, aradaki fark yönünden davacının borçlu olmadığına yönelik hüküm kurmaktan ibaret olduğu-
Anonim Şirket kurucularının, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerinin kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal etmeleri halinde, hem şirkete, hem pay sahiplerine, hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları öngörüldüğü- 6102 s. TTK m. 5/3 uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğuna göre ve taraflar arasında vekalet ilişkisi olmadığı gibi, ticari işte mevcut olmadığından, dava Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan da olmadığından, davaya bakmaya Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu-