Hamilin çek borçlusuna takip ve senedi ibraz zorunluluğu bulunması nedeniyle çeklerde hamilin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olmadığı- İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasında yetkili mahkemenin genel hükümlere göre tayin edileceği, bu nedenle somut uyuşmazlıkta davalının yerleşim yerinin muhatap bankanın da bulunduğu yer olması nedeniyle davaya bakmakta yetkili yerin burası olduğu-
Sözleşme kapsamında davacının işçi çalıştırdığının ve bu işçilerin işçilik alacaklarından üst işveren olarak davalının da sorumlu olduğunun sabit olduğu, alınan teminat mektuplarının işçiler için ödenen bedeli de kapsadığı, mahkemece, dosyaya yansıyan işçilik ödemesi ile varsa başka ödemelerinde göz önüne alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken ve dosya kapsamından davalı tarafından ödenen bir işçilik ücreti olduğu anlaşılmasına göre bu miktarı da kapsayacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davalı tarafından, davacı-borçlu şirkete yapılan satışlar nedeniyle kesilen faturalarda satışın USD cinsinden yapıldığına dair kayıtların yer alıp almadığı, söz konusu faturaların davacı şirket defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti yapılarak, bu şekilde düzenlenen faturalar tespit edilirse satışın USD cinsinden yapıldığının kabul edilmesi ve bu durumda davacı şirket tarafından ödeme yapıldığı tarihteki USD karşılığı TL’nin tespit edilerek davalının kur farkı alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği-
HMK'nun 390.maddesine göre hakimin ihtiyati tedbire karar verebilmesi için talep edenin haklılığını "yaklaşık ispat" kuralı çerçevesinde ispat etmesi arandığı, davacı tarafça yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde dosyaya herhangi bir delil ibraz edilmediği, bu nedenle, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-