Menfi tespit ve istirdat davası-
Menfi tespit davası-
Menfi tespit davası-
Mahkemece, bozma ilamında Cumhuriyet Savcılığına ibraz edilen ve bilahare mahkemeye ibraz edilmek üzere geri alındığı belirtilen sözleşme üzerinde durularak, Cumhuriyet Savcılığı'na hangi sözleşmenin ibraz ediliğinin incelenmesi, bononun hangi sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin yöntemine uygun şekilde araştırılması, 2005 yılındaki sözleşmede belirtilen edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin, 29.09.1998 tarihli Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin hükümleri de dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği belirtildiği halde bononun veriliş amacına aykırı olarak doldurulup takibe konulduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile eksik araştırma sonucu verilen hükmün doğru olmadığı-
Menfi tespit davası bozmaya uyularak-
Asıl davada itirazın iptali, birleşen davada menfi tespit davasında, kambiyo senedinin teminat senedi olarak keşide edildiği hususu yazılı delille ispatlanması gerektiği ancak taraflar arasında başka hiçbir hukuki ilişki bulunmadığı, tek ilişkilerinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi olduğu, bu nedenle hiçbir tereddüte mahal kalmaksızın davaya konu senedin müteahhit olan davacının yapmayı vaad ettiği inşaat nedeniyle teminat amacıyla alındığı kabulünün doğru olmadığı, birleşen davaya konu bononun teminat senedi olduğunu kabule elverişli olmayıp, senet ihdas nedeninin aksinin davacının yazılı delille ispat etmesi gerektiğinden birleşen davanın reddi gerektiği-
Mahkemece davanın reddine karar verilerek, davalı tarafından dava dışı 3. kişiye ödenen bedelin 39.773,10 TL olduğu ancak davalının takibinde herhangi bir ayrım yapmaksızın 75.000 TL talep ettiği ve bu miktardan borçlu olmadığının tespitinin istendiği, talep edilen miktar içerisinde “Manevi tazminat” isteminin de olduğu davalı tarafından verilen dilekçe ile beyan edildiği halde, mahkeme tarafından manevi tazminata ilişkin hiçbir araştırma yapılmaksızın, bir başka deyişle manevi tazminat gerekip gerekmediği gerekiyor ise miktarının ne olacağı konuları üzerinde gerekli inceleme yapılması gerekirken talep edilen manevi tazminat yönünden de davanın reddine karar verilmesi şeklinde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
İcra takibinin dayanağı bononun sahte olarak  davalı tarafça oluşturulduğunun, istinaf aşamasında kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile tespit edilmekle, ilk derece mahkemesi'nin "davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, % 20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmadığı-