İİK. mad. 103 uyarınca haciz tutanağının bir örneğinin işlem sırasında borçlunun eşine verilmediği anlaşıldığından,  borçlunun o tarihte haczi öğrendiğinin kabul edilemeyeceği- Borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği gibi icra dosyasında haczi daha önce öğrendiğine dair bir bilgi ve belge de bulunmadığından, kıymet takdir raporunun borçluya tebliğ edildiği  tarihe göre yedi günlük sürede gerçekleştiği görülen meskeniyet şikayetinin incelenmesi gerektiği-
Takibe konu borcun, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın bedelinden değil, iflasına karar verilen kooperatifte oluşan bilanço açığının kapatılmasını amaçlayan yasal düzenlemeden kaynaklandığı anlaşıldığından, mahkemece, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, icra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden haline münasip mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılması, kalanının alacaklıya ödenmesi gerekeceği-
Şikayetçinin dilekçesinde ileri sürdüğü "5543 sayılı yasa kapsamında borçlunun banka hesabına yatırılan ödeneklere ilişkin haczin kaldırılması" istemi hakkında da bir karar verilmesi gerekirken, sadece şikayetçi kuruma gönderilen haciz ihbarnamesi ve müzekkeresine yönelik inceleme yapılarak karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Meskeniyet şikayeti sırasında, İİK. mad. 22 gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesi gerekmediği gibi bu hususun İİK'nun 134. maddesinde düzenlenen ihalenin feshi nedenleri arasında da yer almadığı-
Özel (vakıf) üniversitelerine ait malların (ihtiyaten) haczinin mümkün olduğu-
Borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediğinden, borçlunun hacizlerden en erken kıymet takdir raporunun tebliği tarihinden haberdar olacağı ve bu nedenle meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda borçlunun sosyal ekonomik durumu ve zabıta tahkikatı dikkate alındığında haline münasip alabileceği evin değerinin 130.000,00 TL olarak belirlendiği; sosyal ekonomik durum araştırması ve nüfus kayıtları incelendiğinde; borçlunun birlikte yaşadığı çocuklarının reşit olup borçlunun bakmakla yükümlü olmadığı;o halde takip hukukunda asıl olanın alacaklının alacağına kavuşturulması olup, borçlunun reşit çocuklarına bakmakla yükümlü olmadığı da düşünülerek daha mütevazi semtte ve vasıflarda bir evde oturabileceği hususu gözönünde bulundurularak borçlunun haline münasip evi alabileceği miktarın bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle tespit edilip belirlenen bu değerin, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanının dosya borcuna ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, borçluların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin ve sosyo-ekonomik durumlarının tespitine yönelik zabıta araştırması sonucu da nazara alınmak suretiyle bilirkişilerden ek rapor alınarak, borçluların bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabilecekleri değerin net bir şekilde belirlenerek, bu tespitten sonra borçluların haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçluların haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendilerine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçluların haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip daha küçük evi alabileceği değer belirlendikten sonra, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-