Taşınmazın, zemin ve üzerindeki yapıların toplam değeri üzerinden meskeniyet iddiasının değerlendirilmesi gerekirken, sadece borçlunun fiilen oturduğu evin değerine göre, haczedilmezlik şikayetinin kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Tasarrufun iptali kararında "...parselde bulunan üst yapı hakkının ... devrinin iptaline, davacıya üst yapı hakkı ve taşınırların haciz ve satışını isteme yetkisi tanınmasına..." karar verildiği dolayısı ile alacaklının yalnızca üst yapı hakkı üzerine haciz koydurarak satışını isteyebileceği- Alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünün Serbest Bölge Müdürlüğü’ne yazdığı müzekkere ile bahsi geçen parseldeki ‘üst hakkının‘ DEVİR ve KİRAYA verilmesi hakkına haciz konulduğu anlaşılmakla, alacaklı doğrudan üst hakkının haciz ve satışını talep edebileceğinden, yapılan işlemin mevcut tasarrufun iptali ilamına aykırı olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK. mad. 353/1-a-6 gereğince, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiğine göre, bu karara uygun şekilde işlem yapılması, dosyanın tümünün ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve gönderme kararına esas şikayetin dışındaki sair şikayetlerin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bir kısım talepler yönünden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının mümkün olmadığı-
Mahkemece; davacının ailesi ile birlikte oturduğu evin değerinin 42.375,45 TL ve haline münasip bir evin değeri ise 60.000,00 TL olduğu gerekçesi ile meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmiş ise de; taşınmazın, zemin ve üzerindeki yapıların toplam değeri üzerinden meskeniyet iddiasının değerlendirilmesi gerekirken, sadece borçlunun fiilen oturduğu evin değerine göre, haczedilmezlik şikayetinin kabulü yönünde hüküm tesisinin ve alacaklının istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
5510 sayılı yasanın 93. maddesinde yapılan değişiklikten önce emekli maaşından kesinti yapılmasına açıkça muvafakat veren borçlunun kredi borcu için emekli maaşından kesinti yapabileceğini
Meskeniyet şikayetiyle ilgili davada mahkemece verilen kararda meskeniyet iddiası ile ilgili hiç bir değerlendirme yapılmadan gerekçesiz olarak davanın reddine karar verilmesinin yargıda açıklık ve netlik prensibine uygun olmadığı- Mahkeme kararlarının gerekçeli olmalı ve infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olması gerektiği-
Aracın, makam aracı olarak kullanılması, onun fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı anlamına gelmeyeceği gibi, kamu hizmetinin yürütülebilmesi için belediye başkanının makam aracının bulunmasının da gerekmeyeceği, zira belediyelerin görevleri 5393 Sayılı Yasa'nın 14. maddesinde açıklanmış olup, bu görevlerin yerine getirilebilmesi için belediye başkanının makam aracının bulunmasının zorunlu olmadığı-
Maden işletmesi için de gerekli olan aracın haczinin, münferiden değil, Yasa'nın 40/2. maddesi doğrultusunda maden işletme ruhsatı ile işletme hakkının tamamının haczi kapsamında yapılmış bir haciz işlemi olduğunun anlaşıldığı, o halde; mahkemece, Yasa'ya uygun şekilde haczine karar verilen araç üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun tek başına yaşadığı da nazara alındığında hale münasip olarak belirlenen ev değerinin yüksek olduğunun kabulü gerekeceğinden, gerektiğinde yeniden keşif yapılarak, borçlunun, meskeninin bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenerek, bu tespitten sonra, borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Meskeniyet şikayetine ilişkin dosyanın parsel yönünden yeniden inceleme yapılarak karar verilmek üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiğinden, işin esasına da girilemeyeceği ancak buna rağmen davalı alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddedildiğine ilişkin mahkeme kararının çelişki oluşturtuğu-