Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “Türkiye...Bankası A.Ş. Merkez ve Şubesi ile diğer tüm şubeleri tarafından kendisine/kendilerine açılmış ve/veya açılacak olan her türlü krediden, bankaya teminata, iştiraya veya iskontoya herhangi bir kişi tarafından verilecek borçlusu veya cirantası olduğu/oldukları senetlerden veyahut teminat cirosuyla verdiği/verdikleri senetlerden, bu sayılanlar dışında kalan her türlü sözleşmeden, kefaletinden/kefaletlerinden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden, kanunda,…..Bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere 1.Derece 190.000,00-Türk Lirasına kadar olan alacakları ... ipotek etmeyi kabul ediyoruz” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiğinin ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığının anlaşıldığı, resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen T.C....Bankası A.Ş.'nin cevabi yazısında, kredinin konut finansmanına ilişkin olduğunu bildirmesinin sonuca etkisinin bulunmadığı, bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin bankaya kredi borcu olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu ... ili,... ilçesi,....., 23678 ada, 3 parselde kayıtlı taşınmazın belediyeye ait hissesinin ............ tarih ve .......... yevmiye sayılı resmi senet ile dava dışı ....'ye satıldığı, şikayetçi borçlu belediye tarafından .......... tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, taşınmaz üzerinde şikayetçi borçlunun şikayet tarihi itibariyle tasarruf yetkisinin, dolayısıyla haczedilmezlik şikayetine ilişkin hukuki menfaatinin bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda; şikayet eden belediyenin taşınmazda hak sahipliği ve davada husumet ehliyeti bulunmadığı görülmekle şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “T.C.... Bankası Bankası A.Ş. ile aramızda yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri gereği kullanmış ve kullanacak olduğum her türlü krediye karşılık 150.000,00 TL üzerinden teminat olarak T.C.... Bankası A.Ş: lehine her türlü sözleşme ve/veya taahhütlerimizde belirtilen akdi faizler ile temerrüt faizlerini…..her türlü kredi sözleşmeleri ve taahhütnamelerinden doğmuş ve doğacak her türlü borç ve masraflara karşılık……. ipotek etmeyi kabul ediyoruz” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiğinin ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığının anlaşıldığı, resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen T.C. ... Bankası A.Ş.'nin cevabi yazısında, ipotek sözleşmesi ekinde konut finansmanı kredi sözleşmesini göndermesinin sonuca etkisinin bulunmadığı, bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin bankaya olan kredi borcunu ödemediği anlaşıldığına göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hazırda borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılmasının usul ve yasaya aykırı olmadığı-
Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü taşkın haciz talebinin HMK'nun 297. maddesi gereğince incelenmediği görüldüğünden, mahkemece, borçlu vekilinin, şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü taşkın hacze yönelik şikayeti hakkında değerlendirme yapılarak oluşacak sonucuna göre karar vermesi gerekeceği-
Kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulamayacağı- Avukatın müvekkilleri adına mahkeme ve icra dairelerince para yatırılmak üzere açılmış UYAP'a tanımlı olan bir hesaba haciz konulması halinde, anılan hesapta mahkemeler ve icra dairelerince davacının müvekkilleri adına yatırılan paraların yanında, davacının şahsına ait vekalet ücretleri ve bizzat yatırılan paraların da bulunabileceği dikkate alınması gerektiği- Haczedilmezlik için "fiilen mesleği için kullanılma" koşulunun varlığı aranarak, avukatın mesleğinde kullandığı bir hesabın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile mümkün olduğundan, haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralar karıştırılmak suretiyle bir havuz hesabı oluşturulmuşsa bunun haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerektiği-
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “....Türkiye ... Bankası A.Ş. ile aramızda yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri gereği kullanmış ve kullanacak olduğum her türlü krediye karşılık 150.000,00 TL üzerinden teminat olarak ... bankaya teminat olarak 1. derecede, boş ve serbest dereceden istifade etmesi ... ipotek etmeyi kabul ediyorum...." şeklindeki ibarelerden anlaşılacağı üzere söz konusu ipoteğin davacı borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve zorunlu ipotek olmadığı görülmüş ise de; istinaf yoluna başvuran borçlu olup bu husus kamu düzenine ilişkin olmamakla mahkemece re'sen dikkate alınamayacağı-
Davacının meskeniyet iddiasıyla yaptığı haczedilmezlik şikayeti, ihalenin feshi davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra kabul edilmiş olup, cebri ihaleyle satışı mümkün olmayan çekişmeli taşınmaz, usulüne uygun işlemlerle yapılan ihale neticesinde satılmış olsa da, taşınmazın temlikinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu, alıcının iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceği ve tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği- Davacının kardeşi olan ihale alıcısı davalının iyiniyetinden de söz edilemeyeceği-
Davanın ihbarına ve davaya müdahaleye usul hükümlerinin şikayet hakkında uygulanmayacağı- Meskeniyet şikayetinde bulunan borçlunun vefatı halinde, mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam edemeyeceği, icra mahkemesince şikayetin konusu kalmadığından vefat eden borçlu yönünden istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
İpoteğin, takibin diğer borçlusunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı ve ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu anlaşıldığından, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği-