Borçlunun alabileceği haline münasip evin kıymetini, günümüz ekonomik koşulları gözardı edilerek belirlendiği raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı- Bölge adliye mahkemesince, borçlunun sosyal ve ekonomik durumu ile şikayete konu taşınmazın bulunduğu yer ve çevresi nazara alınarak, borçlunun alabileceği haline münasip ev tutarının tespiti maksadıyla gerektiğinde yeniden keşif yapılarak (meskeniyet) haczedilmezlik şikayetine ilişkin karar verilmesi gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinin, yedi günlük süreye tâbi olduğu ve bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- Borçlunun, en geç, vekilinin icra takip dosyasına suret harcı yatırılarak vekaletname sunduğu tarihte şikayet konusu haczi öğrenmiş olacağı-
Acentaya vekil sıfatıyla icra emri çıkarılması yerinde ise de borcun tahsiline yönelik olarak acentanın malları üzerine doğrudan haciz işlemi uygulanamayacağı-
Yetki hususunun en geç Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği- Meskeniyet şikayetinde yerel mahkemece verilen yetkisizlik kararına karşı Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verdiği kararın kesin nitelikte olduğu-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği- Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
Dava konusu, İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olduğu-Satış ile 3. kişiye geçen mülkiyet tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönemeyeceği- Yalnızca, alacaklıya, 3. kişiye ait taşınmaz üzerine haciz koydurarak sattırmak suretiyle alacağını tahsil imkanını verdiği- Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayetinin, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. Kişinin ve ayrıca bunun yanında borçlu bulunmakla birlikte taşınmazın maliki olmayan kişilerin bu şikayette bulunmaya hakkı bulunmadığı-
Mahkemece, "öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonra yapılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenmesi"nin maddi hata olacağı, maddi hataya dayalı bozmaya uyulmasının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı-
Tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin ve meskeniyet şikayetinin süreden reddinin isabetli olduğu- İİK. mad. 106 ve 110'a dayanan şikayetin istinafı/temyizi kabil olmadığı-
28.02.2009 tarihinden sonra kullanılan kredilerde emekli maaşından kesinti yapılmasına yönelik muvafakatlerin önceden verildiği gerekçesiyle geçersizliğinden ve haksız şart teşkil ettiğinden bahsedilemeyeceği- Blokenin kaldırılması/alacak davasına ilişkin uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık ve ahde vefa ilkesine çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği-
Sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri gereğince davacının kullandığı kredi borcunu tahsil amacıyla emekli maaşına bloke konulmasına muvafakat etmesinin hukuken geçerli olduğu bu nedenle emekli maaşına uygulanan blokenin, haciz işleminin kaldırılmasına ve kesilen paranın faiziyle birlikte iadesine ilişkin davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-