Belediyenin «kamu hizmetine tahsis kararı»nın idare mahkemesince iptal edilmesi halinde, idari yargıda dava açmış olan alacaklı dışındaki diğer alacaklıların da, bu karardan yararlanacağı–
Birinci haciz ihbarnamesi nedeniyle uygulanan haciz işlemi nedeniyle ileri sürülecek «haczedilmezlik iddiası»nın, bu ihbarnameyi gönderen icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği–
506 sayılı SSK. Kanununun 121. maddesine dayalı olarak yapılan haczedilmezlik şikayetinin süreye bağlı olmadığı–
Yokluğunda yapılan «haciz» işleminin borçluya tebliğ edilmeyerek, «kıy-met takdir tutanağı»nın tebliğ edilmiş olması halinde, borçlunun en geç bu tarihte hacizden haberdar olmuş sayılacağı ve meskeniyet şikayetinin sü-resinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı—
Maden Kanunu(m.40) uyarınca ancak “bir madenin işletme hakkına ya da madenin işletilmesi ile bütünlük teşkil eden alet ve malzemenin tamamı” nın veya “madenden çıkartılan bu cevherlerin bakiyeleri ve cürufu” nun haczedilebileceği-
Takibe taraf olmayan üçüncü kişilerin «üzerine haciz konulan kendilerine ait şeylerin -araçların, hesaptaki paranın, post makinesine ait hesapların, hisse senetlerin vb.- kendilerine ait olduğu» iddiası ile icra mahkemesine yaptıkları başvuruların «istihkak davası» niteliğinde olduğu, HUMK. 76 (şimdi; HMK. 33) uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan, «şikayet» adı altında yapılmış olan başvurunun «istihkak davası» prosedürüne göre incelenmesi gerekeceği–
6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca vergi dairesince taşınmazların tapu kayıtlarına konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetlerin vergi mahkemelerince inceleneceği–
Şikayet «dava» olmadığından, şikayet konusu işlem lehine olanların «hasım» olarak gösterilmemiş olmasının, şikayetin husumet yönünden reddini gerektirmeyeceği–
Belediye meclislerince veya encümenlerince alınan kamuya tahsis kararlarının «idari karar» niteliğinde olduğundan, idari yargıca «iptal edilmediği sürece» veya «yürütmenin durdurulmasına karar verilmedikçe» geçerli olacağı–