Belediyelerin niteliği gereği kendiliğinden kamuya tahsisli -İller Bankası payı, vergi, resim ve harçlar, cenaze arabası, ambulans, otobüs, itfaiye aracı vb... gibi- mal ve haklarına ilişkin haczedilmezlik şikayetinin süreye bağlı olmadığı–
Borçlunun daha önce üzerinde ipotek kurduğu taşınmaz hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin; mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekeceği (Borçlunun; serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin daha sonra aynı yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği)–
Mahkemece, dosyaya tapu kaydı celb edilerek taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğe ilişkin borcun haciz tarihi itibariyle bitmiş olup olmadığı veya ipoteğin -mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi sağlamak için kurulmuş nitelikte- bir “zorunlu ipotek” olup olmadığı araştırılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
506 sayılı Kanunun 121. maddesi uyarınca, bu kanun gereğince bağlanmış olan «gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar» nafaka borçları dışında haczedilemeyeceğinden, borçluya bağlanmış olan «emekli maaşının» da haczedilemeyeceği (ve bu konudaki borçlunun şikayetinin her zaman yapılabileceği)–
Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer kanunlarla belediyeye verilen paylar hakkında «kamuya tahsis kararı» alınmış olsa bile 3986 sayılı Kanun uyarınca; 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsili gereken -örneğin; SSK’nun prim alacağından dolayı- bu payların haczedilebileceği–