Mahkemece verilen kesin süre içerisinde dava harcı ve gider avansının borçlu tarafından yatırılmış olmasının yanı sıra, dava dilekçesinin hakim tarafından havale edildiği tarih itibariyle davanın yasal beş günlük süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Mahkemece, iddia edilen hususlar hakkında şikayet edilene savunma hakkı verilip, varsa usule ya da esasa ilişkin savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinin doğru olmadığı-
Raporlar arasında çelişki oluştuğundan mahkemece, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla yeniden, Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor aldırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Jandarma Genel Komutanlığının "taraf sıfatı” ile şikayette bulunabileceği-
Başlangıçta şikayetçinin gider avansını yatırdığı ve fakat PTT'den iade edildiği anlaşıldığına göre; sürede yatırılmış olan avansın borçlunun kusuru olmaksızın iade edilmiş olması ve HMK'nun 120/2. maddesi gereğince 140,00 TL gider avansının ne için istendiğinin muhtırada belirtilmemiş olması nedenleriyle, mahkemece, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı vekilinin, icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için yaptığı talebin HMK.'nun 20. maddesinde öngörülen iki haftalık kesin süre içerisinde olmadığı anlaşıldığından, mahkemece; kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi gözetilmek suretiyle takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamı da gözönünde bulundurularak, İcra Mahkemesi'nce mevcut delil durumuna göre araştırma yapılarak sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Takip dayanağı ilamda borçlunun vekili bulunmasına rağmen takip talebinde ve icra emrinde borçlu vekilinin isminin yazılmayıp, icra emrinin borçlu asile tebliğe çıkarıldığından takip konusu ilamda borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin adı geçenin vekiline yapılması gerektiği-
Bilirkişi ve keşif giderleri nedeniyle istenilecek giderlerin delil avansı kabul edilip, HMK. mad. 324 uyarınca sonuca gidilmesi gerekirken, ara kararda "keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınması için belirtilen meblağın iki haftalık kesin sürede yatırılması için borçluya süre verildiği" ve bu paranın yatırılmaması halinde, HMK. mad. 120 gereğince istemin usulden reddine karar verileceğinin ihtarı yapılmasına karşın buna uyulmadığından, icra mahkemesince haczedilmezlik şikayetinin usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, bu masrafların gider avansı olarak kabul edilmemesi gerektiği-
Tebligat yapılan adresle ilgisinin bulunmadığını, yanlış adrese tebligat yapıldığını ileri süren borçlunun şikayetinin duruşma açılarak görülmesi gerektiği-