Toplam otuz üç adet şikayet dosyasının farklı icra takip dosyalarından kaynaklı, aynı davalıya karşı açılan ve sebepleri aynı olan usulsüz tebliğ şikayeti hakkında olduğu, bu şikayetler hakkında aynı mahkemece aynı tarihte karar verildiği görüldüğünden, bu şikayetler yönünden vekâlet ücretinin tespitinde AAÜT’nin 22. maddesinin dikkate alınması gerektiği- Şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmakla birlikte, vekalet ücretinin tam ücretin %50’si olarak belirlenmesi gerektiği-
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, muhtırada yapılması gereken işlemin ne olduğunun açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterilmesi; bu açıdan ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ve yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçları net biçimde açıklanması gerekeceği- istinaf eden alacaklıya Kanun'da ve Yargıtay uygulamasında belirtilen şartları taşıyan bir muhtıra düzenlenmediği, yalnızca tebligat zarfının üzerinde yazılı bir ibareyle bu hususa değinilmesinin yeterli olmadığı, kaldı ki bahsi geçen tebligata ilişkin zarfın üzerinde yer alan, “Ekli tahsilat fişinde belirtilen 30 TL istinaf avansının ve 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 80,70 TL maktu istinaf karar harcının tebliğden itibaren bir haftalık kesin süre içinde mahkememiz veznesine yatırmanız aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağınız ihtar olunur!.. HMK 344” şeklindeki ifadenin madde içeriğine uygun düşmediği, dolayısıyla ihtaratın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından,, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı alacaklı vekiline ................ tarihinde tebliğ edilen muhtıranın usulsüz olduğu ve ................ tarihinde istinaf harç ve giderleri yatırıldığı dikkate alınarak, alacaklının istinaf başvurusunun incelenmesi gerekeceği-
Şikayetçi şirketin ikili müdürü olduğu, şirketin temsilinin de müşterek imza ile şirket müdürleri tarafından mümkün olduğu, ticaret mahkemesi dosyasında icra hukuk mahkemesinde temsile dair yetkisi alınmışsa da, şikayet konusu dosyaya ilişkin temsil yetkisinin alınmadığı, farklı dosyalara özgü temsil yetkisinin verildiği, dolayısıyla şikayet edenin şikayette bulunma ve davaya iştirak yetkisinin bulunmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesi'nin doğru bir şekilde istinaf sebeplerini değerlendirdiği, yerinde görmediği, ancak kamu düzeni nedeni ile yaptığı değerlendirme sonucunda; “1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, HMK'nın 355. maddesi uyarınca kamu düzeni bakımından resen yapılan inceleme sonucunda” mahkeme kararını kaldırarak, yeniden esas hakkında karar verdiği, Bölge Adliye Mahkemesince gerekçeye uygun şekilde ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak yeniden karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hem istinaf başvurusunun esastan reddine, hem de ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu hususun açık maddi hata olduğunun anlaşıldığı ve yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Her ne kadar mahkemece, ............ tarihli tensip zaptının 19. bendinde nispi harç ile ilgili olarak bir sonraki duruşma gününe kadar yasaya uygun şekilde süre verilmiş ve harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılacağı ve devamında davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine yönelik usulüne uygun ihtar yapılmış ise de harcın yatırılmaması halinde davanın “dava şartı yokluğundan usulden reddi ile şikayetçi aleyhine para cezasına” hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, mahkemece yapılması gerekenin harcın yatırılmaması halinde “dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar vermek olduğu- Mahkemece harcın yatırılması halinde İİK'nın değişik 134. maddesi uyarınca ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılması gerektiğinin de gözden kaçırılmaması gerekeceği-
İlk Derece Mahkemesince, davada birden fazla davalı olup, vekalet ücretinin ise "Bir kısım davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen 72.221,81 TL üzerinden takdir edilen 11.555,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,..." şeklinde, isim belirtilmeden hüküm kurulmasının HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olup, infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
İlk Derece Mahkemesince 5510 sayılı Yasa' nın 36. maddesi uyarınca harçtan muaf olan davalı/alacaklı SGK. na harç yükletilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun gözden kaçırılması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
İlk Derece Mahkemesince yargılama giderlerine harç katılarak 5510 sayılı Yasa'nın 36. maddesi uyarınca harçtan muaf olan davalı SGK'na harç yükletilmesi, yine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm kurulurken 5510 sayılı Yasa'nın 36. maddesi uyarınca harçtan muaf olan davalı SGK'na istinaf harcı yükletilmesine karar verilmesi, hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
.......... Bankası A.Ş.'nin ............ İcra Müdürlüğünün ................ Esas sayılı takip dosyasına konu alacağını .............. Noterliğinin .......... tarih ve ........... yevmiye numaralı temlik sözleşmesi ile ...............’a devir ve temlik ettiği, ihale tarihinde takip alacaklısı olmadığı sabit olup tarafına husumet yöneltilemeyeceği gibi aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesi ve harç ve yargılama giderlerine mahkum edilmesinin doğru olmadığı, o halde; İlk Derece Mahkemesince, ............. Bankası A.Ş. yönünden şikayetin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken aleyhine vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin ve istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddinin isabetsiz olduğu-