Bir başvuruyu hukukî yönden nitelendirmenin hakimin görevi olduğu, bu nedenle başvuruda bulunanın yaptığı başvuruyu «itiraz» ya da «şikâyet» olarak nitelemiş olmasının önem taşımayacağı–
«Tebligatın usulsüzlüğü»ne ilişkin şikayet ile «borca itiraz»ın birlikte (ayni dilekçede) yapılabileceği, bu durumda önce «tebligatın usulsüzlüğü» şikayetinin incelenerek, bunun haklı bulunması halinde, borca itiraz sebeplerinin inceleneceği
İcra mahkemesince borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiğinin anlaşılması halinde borca itirazın kabulü gerekeceği; mahkemece «taraflar arasında cari hesabın olduğundan bahisle ticari defterler bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın çözülemeyeceği—
İİK. 169/a maddesi gereğince duruşma açılmak ve duruşmada muteriz vekilinden vekaletname istenip ibrazı halinde itiraz nedenleri hakkında bir karar verilmek gerekirken itiraz dilekçesine vekaletname asıl ve örneğinin ibraz edilmediğinden bahisle ve evrak üzerinde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-