İcra mahkemesince (tetkik merciince) verilen kararda -HUMK. 389 (şimdi; HMK. 297) uyarınca- iki tarafa yüklenen görev ve tanınan hakların açık seçik belirtilmesinin zorunlu olduğu–
«Taşınmazın teslimi»ne (ve «elatmanın önlenmesi»ne) ilişkin ilâmların infazına yönelik şikâyetlerin, yerinde keşif yapılarak, asıl adva sırasında keşifte dinlenen bilirkişiler ve ilâma dayanak krokiyi çizen fen memuru da mümkünse hazır bulundurularak, mümkün değilse yeniden tayin edilecek bilirkişi vasıtasıyla infazın yapılmasında hatalı bir işlem bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği–
Sıra cetveline yönelik şikâyetin, sırasına itiraz edilen alacaklı yerine borçlu hasım gösterilerek, karara bağlanamayacağı–
«Davacının nafaka alacağının muvazaaya dayalı olduğu» iddiasıyla iptali için açıldığı bildirilen davanın sonucunun, sıra cetveline itiraz davasında «bekletici mesele» yapılması gerekeceği–
Sıra cetveline konu malların aynı olup olmadığının, sırasına itiraz edilen alacaklının satılan mallar üzerinde haczinin bulunup bulunmadığının tesbiti için, borçlunun ticari faaliyet konusu araştırılarak, defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması, mahcuzların teslim edildiği yedieminlerin de dinlenilmesi gerekeceği–
«İtirazın kaldırılması isteği»nin kısmen reddedilmesi halinde, vekille temsil edilen borçlu lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekeceği–
İtirazın kaldırılması duruşmasında, tarafların tanık dinletme yetkilerinin bulunmadığı-
Üçüncü kişinin, -taraf olmadığı takipte- borçluya yapılan tebligatın usulsüzlüğünü şikayet konusu yapamayacağı–
«Üçüncü kişinin beyanının gerçeğe aykırı, olduğu» iddiasıyla, İİK. mad. 89/IV uyarınca açılan davaya «icra ceza hakimi» sıfatıyla bakılması gerekeceği–