İcra emrinin borçlu vekili yerine borçluya tebliğinin usulsüz olduğu, ancak borçlu vekilinin yasal sürede takibe itiraz etmiş olması halinde, «borçluya tebliğ edilen icra emrinin iptalini» istemekte borçlunun hukuki yararının bulunmayacağı–
‘İhalenin feshi’ istemi hakkında icra mahkemesince verilmiş olan ‘davanın açılmamış sayılmasına’ dair karara karşı Yargıtay C. Başsavcılığı’nca ‘yazılı emir yoluyla bozma’ isteminde bulunulabileceği—
(Kesin hüküm) İstihkak davası sonucunda icra mahkemesince verilen kararların «maddi anlamda kesin hüküm» oluşturduğu–
İİK. 150/ı maddesine dayanılarak yapılan ipotekli takiplerde, borçlunun daha önce -alacaklı banka tarafından gönderilmiş olan- «hesap özeti»ne itiraz etmiş olduğunun kanıtlanması halinde, borç miktarının saptanması yönünden, icra mahkemesince (tetkik merciince) bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–
Tebligatın ilgiliye usulsüz yapılmış olduğunun -yapılan şikâyet sonucu- anlaşılması halinde icra mahkemesince (tetkik merciince) «tebligatın iptaline» değil, «tebliğ tarihinin ilgilinin bildirdiği tarih olarak düzeltilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
İstihkak davalarının duruşma yapılarak görüleceği (evrak üzerinde sonuçlandırılamayacağı) –