Borçlunun daha önce gönderilen «hesap kat ihtarı»na itiraz etmiş olması halinde, ipotek akit tablosundaki asıl alacak tutarı esas alınmak suretiyle, takip tarihi itibariyle istenebilecek faizli alacak tutarının, İİK. 150ı maddesi uyarınca bilirkişi aracılığıyla belirlenmesi gerekeceği—
İcra mahkemesinin istihkak davaları sonucunda verdikleri kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği (ve bu nedenle, bu kararlara karşı «yargılamanın iadesi» yoluna başvurulabileceği)
Kural olarak teferruatın taşınmazdan ayrı olarak haczinin mümkün olduğu, İİK mad. 83/c uyarınca ipotek akit tablosunda sayılan teferruatın da bu madde gereğince taşınmazdan ayrı olarak haczinin mümkün olmadığı, bu maddenin uygulanabilmesi için mahcuzun hem ipotek akit tablosunda yazılı olması, hem de MK mad. 621'de tarif edilen şekilde teferruat niteliğini taşımasının zorunlu olduğu-
Açılmış olan ihalenin feshi davasını, ilgililerin -alacaklı, borçlu, alıcı, hissedarlar- tümünün birlikte «kabul» etmeleri halinde, «ihalenin feshine» karar verilebileceği—
«Faize faiz istenecek şekilde» takip talebinde bulunulamayacağı—
İcra mahkemesince, «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» karar verilmesi halinde, bu karara karşı temyiz süresinin sona erdiği veya Yargıtay’ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten (yetkisizlik kararının kesinleşmesinden) itibaren alacaklının -HUMK. 193/II uyarınca- on gün içinde, «dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemesi (aksi taktirde -HUMK. 193/III uyarınca «takibin açılmamış sayılmasına» karar verilmesi) gerekeceği–
Tapuya şerh verilmek koşulu ile taşınmaz üzerindeki muhtesat sahiplerinin de ihalenin feshini isteyebileceği–