"Resmi belgede sahtecilik suçuna konu bononun tahrifat yapılmadan önceki haliyle 9.500,00 TL üzerinden geçerli olduğu" şerhi verilerek takip dosyasına iadesi yerine "dosyada delil olarak saklanmasına" karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu-
"Takibe dayanak senedin, herhangi bir nedenle altına isim ve imzasını attığı bir A4 kağıdının isim ve imza kısmından itibaren kesilerek senedin oluşturulduğuna" ilişkin "sahtelik iddiası" yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde incelenme yapılamayacağı, "borçlunun itirazının reddine ve davacı aleyhine asıl alacağın % 20'si oranında tazminata mahkum edilmesi" gerektiği, "alacaklı lehine asıl alacağın % 10'u oranında para cezasına hükmedilemeyeceği"-
Takibe dayanak senette borçlu kooperatifin kaşesi üzerinde tek imza mevcut olup, ticaret sicil kayıtlarına göre kooperatifin iki kişinin müşterek imzası ile temsile yetkili kılındığının anlaşıldığı- Her ne kadar borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde İİK'nun 169/a-6. maddesi gereğince; alacaklının kötü niyetli ve ağır kusurlu olması halinde aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilir ise de, takibe dayanak senette '3. ciranta konumunda olan alacaklının senet imzalanırken lehtar borçlunun senette çift ya da tek imzası olup olmadığını ya da çift imza ile temsile yetkili olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı'- Bu durumda alacaklının kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğunun ispat edilememiş olduğu-
Takibe dayanak bononun üzerinde teminata ilişkin bir kayıt olmadığından borçluların başvurusu İİK’nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olup,  dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği- İİK’nın 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gerektiği-
Dairemizin bozmaya ilişkin ilamına uyulmasına karar verildiği halde, .......... tarihli protokol aslının celbi için alacaklıya usulüne uygun kesin süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken borçlu şirket yetkilisi ...’in beyanı ile yetinilerek itirazın reddine karar verildiği, bu hali ile mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma kararının gereğinin yerine getirilmediği görülmekle, mahkeme kararının bozulması gerekeceği-
Takibe konu senedin, teminat olarak verildiği ve senet bedelinin tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle borçlunun itirazı kabul edildiğine ve dolayısıyla borca itirazın esasına girilmediğine göre; İİK'nun 169/a-6. maddesinin açık hükmü gereğince, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, buna göre; mahkeme kararının bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlığın giderilmesinin, yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Zaten müdürlük yetkisi olmayan kişinin müdürlük yetkisinin kaldırılması hukuki sonuç doğurmayacağı- Senedin tanzim tarihinde, senedi düzenleyenin borçlu şirketin yetkilisi olmadığından borçlu şirketin borca itirazının kabulü ile İİK 169/a-5 uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Dayanak belgenin teminat senedi olarak verildiğinin kabulü için, hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerekeceği, alacaklı vekilinin kredi  borcunun edası (ifası) amacı ile düzenlendiğine dolayısıyla ödeme aracı olarak verildiğine ilişkin olduğunu beyan ettiği belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesinin gerekli olduğu,  bu durumda, alacağın tahsilinin yargılamayı gerektirdiği nedeni ile İİK’nun 169/a-5 maddesi uyarınca borçlu yönünden takibin durdurulmasına  karar verilemeyeceği-
Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre senedin bankaya kredi sözleşmesi kapsamında teminat için verildiğinin iddia edilmesi halinde, kredi sözleşmesinde takibe konu bonoya açıkça atıf yapılmasının zorunlu olduğu-
Borçlular tarafından, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında, senedin teminat senedi olarak verildiğinden bahisle takibin iptali talep edilmiş ise de bu iddianın aynı madde kapsamındaki belgelerden biri ile ispatı zorunlu olup, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre senedin bankaya kredi sözleşmesi kapsamında teminat için verildiğinin iddia edilmesi halinde, kredi sözleşmesinde takibe konu bonoya açıkça atıf yapılması zorunlu olup, kredi sözleşmesinde senede hiçbir atıf olmadığı ve yine alacaklının da senedin teminat senedi olarak verildiğine dair kabulünün bulunmadığı, aksine ödeme amaçlı alındığının iddia edildiği anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince, muteriz borçluların takibin dayanağı olan bononun teminat olarak verildiğine dair borca itirazlarının yerinde olmadığı nazara alınmak suretiyle diğer başvuru nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-