Çekin keşide tarihi ilerideki bir tarih yazıldığında ibraz süresinin uzatılmış sayılacağı ve çekin ileri tarihli olarak düzenlendiği yazılı belgeyle ispatlanacağı-
Takip dayanağı bononun keşide yerinde bulunan iki adet imzanın da şirket kaşesi üzerine atılı olduğu, bu iki imzanın da şirket adına atıldığının kabulü ile takibe konu senet nedeniyle borçlunun şahsen sorumlu olmadığı, itirazının kabulü ile İİK. nun 169/a-5.maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu şikayet ve borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesinin aynı kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılacağı-
İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığının veya itfa yahut imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmasının gerekeceği-
Alacaklı cirantanın taraf olmadığı hasımlı çek iptali davasında verilen tedbir kararının, takip alacaklısını bağlamayacağı-
Borçlu vekili tarafından, 14.11.2013 tarihli duruşmadan önce UYAP üzerinden 13.11.2013 havale tarihli olarak mesleki mazeretini bildiren ve duruşma saatinin ileri alınması ya da yokluğunda karar verilmesi talebini içeren dilekçenin gönderildiğinin, ancak evrakın duruşmadan sonra 15.11.2013 günü dosyasına kaydedildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, borçlu vekili duruşmadan önce mazeret dilekçesi gönderdiği halde, mahkemece bu dilekçe değerlendirmeye alınmadan HMK'nun 320/4. maddesi gereğince birden fazla takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Borca itiraz edildikten sonra alacaklının takipten feragat etmesi, borçlunun İİK'nun 169a/6. maddesinde düzenlenen tazminat hakkını ortadan kaldırmayacağı gibi, borçlu tarafından itiraz dilekçesine eklenen ödeme belgeleri ile borcun ödenmiş olduğu anlaşıldığından ödenmiş çekleri takibe koyan alacaklının takipte en azından ağır kusurlu olduğunun kabulünün gerekeceği, o halde mahkemece, takipten önce ödendiği halde takibe konulduğu çekişmesiz olan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere borçlular lehine tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-
6352 s. K. ile yapılan değişiklikten önce de, İİK. mad. 169/a'da, ‘borçlu’ lehine hükmedilecek tazminat oranının ‘takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere’ şeklinde belirlendiği, icra mahkemesince gerekçe gösterilmeden bu oran aşılarak alacaklının %40 oranında tazminata mahkum edilmesinin isabetsiz olduğu-
Dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarih olan 14.05.2010 tarihinde yürürlükte olan 1086 Sayılı HUMK.'nun 409. maddesine göre, davacının ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla dosyayı takipsiz bırakması halinde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği konusunda kazanılmış hakkı bulunduğu, her ne kadar usul hükümlerinin derhal uygulanırlığı sözkonusu ise de, hukuka güven ilkesinin bir sonucu olarak davacının ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı kuralının, 01.10.2011 tarihinden önce bir kez işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyalar için, 6100 Sayılı HMK'nun yürürlük döneminde de uygulanması gerektiğinin kabulünün gerekeceği-
Takip dayanağı senedin icra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde zamanaşımına uğradığı iddiasının borca itiraz olup, İİK. mad. 169/a uyarınca inceleneceği- Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imza incelemesinin İİK. mad. 68/a-4'e göre yapılması gerektiği-