Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davasının, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre ancak, mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulabileceği, ceza mahkemesinde sahtecilik iddiasına dayalı olarak açılan davaların icra takibini durdurmayacağı-
Sunulan ödeme belgesinin takip konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılmasının zorunlu olduğu- Borçlunun takipten önce yapılan ödemelere yaptığı borca itirazının kabulü halinde, İİK’nun 169/a maddesi uyarınca ‘takibin iptali’ ne değil; ‘takibin durdurulması’na karar verileceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın incelemesinin İİK.nun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılması gerekeceği-
Mahkemece, borçlu tarafça sunulan ödeme belgeleri İİK'nun 169/a-1. maddesinde belirtilen belgelerden olmadığından (takip dayanağı senetlere açıkça atıf yapılmadığı), bu belgeler esas alınmaksızın sadece asıl alacağın fer'ileri yönünden gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verileceği-
İtiraz eden ile takip borçlusunun aynı kişiler olmadığının kabul edildiği, borçlu hakkında takibe devam edilerek ödeme emri tebliği talep edilmesinin alacaklının kötü niyetli olduğunun kabulünü gerektireceği, borçlunun borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına ve alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceği-
Borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair sunulan belgenin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulmasının zorunlu olduğu-
Borçlunun, borçtan şahsen sorumlu olmadığına ilişkin itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, borçlunun tazminat talebi de olduğu halde alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmemesinin hatalı olduğu-
Borçlunun, takip konusu bonoyu, keşideci şirketin yetkili temsilcisi olarak imzaladığını ve şahsi bir borcu olmadığını itirazen ileri sürdüğü ve bu itirazı kabul edilen borçlu lehine İİK.'nun 169/a-6. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği- Borca itirazı kabul edilen borçlunun "takibin durdurulması" yerine, "takibin iptaline" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Çekin ileri tarihli düzenlendiği, ancak İİK'nun 169/a maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile kanıtlanması halinde kabul edilebileceği-
6352 s. K. ile İİK. 169/a-6'da yer alan tazminat oranında yapılan değişikliğin 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğu, takip tarihi itibariyle bu değişiklik yürürlükte olmadığından ve icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına da karar verilmiş olup sonuçta bu itiraz reddedildiğinden alacaklı tarafın isteği doğrultusunda alacağın yüzde -yirmisi yerine- kırkından aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesi gerektiği-