Borçlu tarafından, ”borca itirazın reddi” kararından sonra, genel mahkemede menfi tesbit davası açılmış olması halinde, alacaklı lehine daha önce icra mahkemesince hükmedilen icra inkar tazminatının tahsilinin, menfi tesbit davası sonuna kadar ertelenmesi gerekeceği-
Borçlunun “borca itirazı” üzerine icra mahkemesince takip muvakkaten durdurulmuş ise itirazın reddi halinde borçlu aleyhine takip konusu alacağın % 40’dan (şimdi; %20'den) aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebileceği (takip muvakkaten durdurulmamışsa böyle bir tazminata hükmedilemeyeceği)-
Borca itirazın kabulü halinde, icra mahkemesince, alacaklı aleyhine ayrıca %10 para cezasına hükmedilemeyeceği-
Çekin çalındığı iddiasıyla açılan davada verilmiş olan iptal kararının bir “ilam” niteliğinde olmayıp “tesbit kararı” niteliğini taşıdığı; hasımsız olarak verilmiş olduğundan, davada taraf olmayan iyiniyetli kişileri bağlamayacağı-