‘İstirdat (geri alma) davası’na dönüşen ‘menfi (olumsuz) tespit davası’ sonucunda verilen ilamın –ve ilamda yer alan eklentilerin, ilam kesinleştikten sonra icraya konulabileceği–
Boşanma ilamının kesinleşmesinden sonra hükmedilen ‘katkı payı ve katılma alacağı’na ilişkin eklentinin icra takibine konu edilebilmesi için ayrıca kararın kesinleşmiş olmasının gerekmediği–
‘Hakem kararları’nın –HUMK. 536 uyarınca- kesinleştikten sonra ilamlı takibe konu yapılabileceği– (Not: 01.10.2011 tarihinde yürülüğe girmiş bulunan yeni HMK'nun 439/4, c: 3, 4 uyarınca artık hakem kararlarının kesinleşmeden icrası mümkün hale gelmiş bulunmaktadır.)
‘Tarafların bir yıl süre ile ayrılığına ve borçlunun adına kayıtlı taşınmazın ½’sinin iptali ile alacaklı adına tapuya tesciline’ dair ilamın –ve eklentilerinin- ilam kesinleştikten sonra takibe konulabileceği–
‘Haksız rekabetin önlenmesine’, ‘marka hakkına tecavüzün önlenmesine’ ilişkin ilamların (ve ilamın eklentilerinin) –‘şahsın hukuku’na ilişkin olmaları nedeniyle- kesinleşmeden takip konusu yapılamayacakları–
“İstihkak davasının kabulüne” ilişkin kararların, mülkiyetin tespiti ile ilgili olmaları nedeniyle 12.11.1979 T. 1/3 sayılı İç.Bir.K. uyarınca kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ancak “istihkak davasının reddine” ilişkin ilamlarda bir mülkiyet tespiti yapılmadığından bu ilamlardaki alacakların infaza konulması için ilamın kesinleşmesine gerek bulunmadığı-
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan (yargılama gideri ve avukatlık ücreti gibi) eklentileri ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin, ilamın kesinleşme tarihinden itibaren istenebileceği–