Davacıların ihtiyari dava arkadaşı olduğu ilamda, her bir davacı için ayrı ayrı alacak kalemlerine hükmedildiğinden, alacaklı sayısı kadar takip bulunduğundan ve ayrı ayrı hükmedilen alacak kalemlerinin birlikte takibe konulması halinde haciz ve ödenen paraların paylaştırılmasında sorunlar oluşacağından, tek bir ilama dayanılarak birden fazla icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğundan söz edilemeyeceği-
Şikayet dilekçesinde takibe konu ilamın kesinleşmediğine ilişkin bir iddia ileri sürülmediğinden, bu konuda re'sen "tapu iptal tescil davasına ilişkin ilamın kesinleşmediği" gerekçesi ile "takibin iptaline" karar verilemeyeceği, bu hususun kamu düzeninden olmadığı-
Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemli olarak açılan davada, davalıların (borçluların) "inançlı temlik nedeniyle mülkiyet iddiasına" dayanarak davaya karşı koydukları anlaşıldığından, davanın gayrimenkulün aynına ilişkin olduğunun ve ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğinin kabulü gerektiği-
Takibe dayanak ilâmın tapu sicil kayıtlarında değil, mal varlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olması halinde ilâmın takibe konulması için kesinleşmesinin gerekmediği- "Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile açılan davada, mahkemece verilen kararın bozulmasından sonra ıslah ile talebin tazminata dönüştürülmesinin ve para alacağının hüküm altına alınmasının, davanın temelde taşınmazın aynına ilişkin olmasını değiştirmediği, temyiz edilen takibe dayanak kararın bozulması durumunda tapu iptali ve tescil kararı verilebileceği, bu nedenle kesinleşmeden takibe konulamayacağı, ayrıca takibe dayanak karara göre açılmamış sayılmasına karar verilen birleşen davada da tapu iptali ve tescil talebinin bulunduğu, bozma kararının yerinde olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
"Dava konusu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespit ve men'ine karar verilerek, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine" ilişkin ilam tarafların şahsı ya da ailevî yapısı ile ilgili hukukî durumlarında, ticaret sicili kayıtlarında değil, malvarlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olduğundan ilâmın takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediği-
Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamların şahsın hukukuna ait olması nedeniyle, kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı- Maddi-manevi tazminat, ilam vekalet ücreti, yargılama giderinin tahsili istemiyle, dayanak ilam kesinleşmeden başlatılan takibin iptali gerektiği-
İlam niteliğine haiz olmayan kısa karara dayalı olarak takip başlatılamayacağı, takip tarihinden sonra ilamın takip dosyasına sunularak icra emrinin borçluya tebliğe çıkartılmasının da bu durumu değiştirmeyeceği-
Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesinin sadece Kooperatifler Kanunu mad. 16/son gereği arandığı, bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamların kesinleşmeden takibe konulabileceği-
Ticaret şirketlerinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin ilamların kesinleşmesinin sadece Kooperatifler Kanunu mad. 16/son gereği arandığı, bunun dışında ortaklıktan çıkma, pay bedelinin ödenmesi ve pay mülkiyet değişikliği sonucu doğuran ilamların kesinleşmeden takibe konulabileceği-