Her ne kadar kaza tarihi itibariyle TRH 2010 Tablosu'na göre hesaplama yapılması gerekirse de davacının talebi dikkate alınarak PMF 1931 progresif rant usulüne göre yapılan tazminat hesaplamasının hükme esas alınması gerekirken yazılı biçimde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpotek borçlusunun mirasçısı tarafından icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde limit aşımı iddiasında bulunulmadığının anlaşıldığı, limit aşımına ilişkin şikayet her ne kadar süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir ise de mahkemece talepten fazlasına hükmedilemeyeceğinden, re'sen bu hususun değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece tazminat talebi bulunmayan borçlu lehine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup mahkeme kararının tazminat verilemeyeceğinden düzeltilerek onanması gerekirken, Dairemizin ............... sayılı kararı ile maddi hataya dayalı olarak bozulması doğru olmadığı gibi, bu durum taraflar yönünden usulü müktesep hak teşkil etmeyeceğinden maddi hataya dayalı bozmaya uyularak verilen bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının belirtilen nedenle düzeltilerek onanması gerekeceği-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava dilekçesine göre 2007 tarihli 17.000YTL bedelli senet dava konusu ise de, dosyaya sunulan bononun vade tarihi, dava dilekçesinde belirtilen tarih olmakla birlikte miktarının 15.000YTL olduğu ve davalının 2008 tarihli oturumdaki beyanında dava konusu senedin taraflar arasındaki hukukî ilişki nedeniyle alındığını ve miktarının 15.000YTL olduğunu bildirmiş olduğu eldeki davada, mahkemece dava dilekçesindeki senet miktarına yönelik açıklamaların maddi hataya dayalı olduğunun kabul edilerek işin esasına girilmesinin gerekip gerekmediği - maddi hata olarak kabul edilerek işin esasına geçildiği takdirde bu durumun HMK’nın 25. ve 26. maddelerine aykırılık teşkil edip etmeyeceği -
Hâkim tarafların taleplerinden fazlasına veya başka bir şeye karar veremediğinden davacının talebi maluliyet nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının tahsili isteminden ibaret olup, davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin bir talebi ve harcı yatırılmış bir davası olmadığından davacı vekilince geçici iş göremezlik tazminatı talep edilmediği halde yazılı şekilde talepten fazlasına hükmedilmesinin doğru görülmediği- Davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesinin doğru görülmediği-
Davacının fesih ihtarnamesindeki fesih sebeplerinden sadece fazla çalışma ücreti alacağını dava konusu yaptığı ve yargılama sonucunda fazla çalışma yapmadığından kıdem tazminatı isteminin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği eldeki davada, kıdem tazminatı talebinin yerinde olup olmadığı konusunda davacının fesih ihtarnamesinde bahsettiği diğer fesih sebepleri hakkında araştırma yapılmasının gerekli olup olmadığı, diğer fesih sebepleri olarak sayılan hususlarda araştırma yapılmasının “taleple bağlılık ilkesi”ne aykırılık oluşturup oluşturmayacağı- Özel Daire bozma kararında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen fesih ihtarnamesindeki tüm fesih sebepleri değerlendirilmek suretiyle yeni bir karar verildiğinden, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının Özel Dairece inceleneceği-
İlamın, tefhim edilen kısa karara uygun yazılmasının ve gerekçe taşımasının kamu düzeni ile doğrudan ilgili temel kurallardan olduğu-
Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabileceği-
Kısa kararın düzeltme yapılan fiziki dosyadaki haliyle ise gerekçeli kararın düzenlendiği, bu durumda, hukuken geçerli olanın UYAP kaydı olduğu gözönüne alındığında, gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğunun kabul edilmesi gerekeceği- Davacı vekili dava dilekçesinde, takibe itirazın iptalini talep etmiş, ................ tarihli celsede ise “asıl alacağımızın ............ TL’si üzerinden davamızın kabulüne karar verilsin” beyanında bulunmasına rağmen, geçerli kabul edilen UYAP’ta kayıtlı kısa kararda, mahkemece talep aşımı oluşturacak şekilde, davanın kısmen kabulü ile faiz ve BSMV kalemleri bakımından da hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak, bilirkişice icra emrinde istenen asıl alacak miktarından daha fazla bir miktar üzerinden işlemiş faiz hesabı yapılarak hüküm kurulduğu anlaşıldığından, bu hali ile ilk derece mahkemesince bozma kararına uyulmasına rağmen bozma kararının gereğinin yerine getirilmediğinin görüldüğü-