Davalı müteahhit ve diğer davalıların murisinin arsa sahibi olarak imzaladıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle inşa edilen taşınmazda müteahhidin payına düşen bir daireyi, davalı müteahhitle yaptığı sözleşmeyle satın alan ancak daireyi kararlaştırıldığı gibi kaba inşaat halinde teslim alsa da, imar mevzuatının ihlal edilerek, binanın kaçak yapı durumuna sokulduğunu ve iskan izni alamadığını ve kat mülkiyetine geçilemediğini ileri süren davacının açtığı tazminat davasında, imar affı kapsamında yapılan başvuruların yapı malikleri tarafından yapılacağı da gözetilerek, dava konusu taşınmazın, ifanın imkansız hale geldiği (tapu iptal tescil davasında red kararının kesinleştiği tarihteki) tarihteki rayiç değerine hükmedilmesi gerektiği-
Davaya konu sığınak niteliğindeki taşınmazı eski yöneticiden kiraladığı, kira bedellerini kendi adına açtığı hesaba ödediği, yine apartmanın ortak giderlerini de bu paradan ödediği, ancak davalı apartman yönetiminin tek taraflı usulsüz kira bedeli belirlediği, apartmanın ortak alanlarının kiraya verilmesinin usulsüz olduğu ve sözleşmenin de geçersiz olduğu ileri sürerek; aleyhine başlatılan icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemi-
Buna göre bölge adliye mahkemesince; davacının sözleşmenin 6/c maddesi gereği talep ettiği tazminat miktarı ........ TL olup taleple bağlılık ilkesi gereği davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile daha az miktar üzerinden kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Davacı vekili dava dilekçesinde ecrimisil talep ederken faiz talebinde bulunmadığı halde mahkemece talep aşılarak, .............. TL ecrimisil bedelinin her tahakkuk dönemi sonundan itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davacı borçlunun maaşı üzerinde ilk sırada bulunan haciz alacaklısının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürdüğü davanın genel muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu ve husumetin borçlu ile birlikte, mecburi dava arkadaşı olan, alacağının muvazaalı olduğu ileri sürülen alacaklıya karşı yöneltilmesi gerektiğinin kabulü gerektiği- Aleyhine muvazaa iddiasında bulunulan eski eşe husumet yöneltilmemiş olmasının kabul edilebilir yanılgı olduğu (HMK. 124/4)- Mahkemece "sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun davalı sıfatı olmadığından bahisle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- Somut olayda; dava konusu 108 ve 110 parsel sayılı taşınmazlar lehine geçerli bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bulunmadığı halde taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak 108 ve 110 parsel sayılı taşınmazlarda da adı geçen davalının payının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesi doğru görülmediği-
Her ne kadar mahkeme gerekçesinde; davacının hem 3. kişilere ödenen kira bedelini hem de davalının ekipmanları kullandığı süre boyunca işleyen kira bedelinin tahsilinin talep edildiği belirtilse de dava dilekçesi, ıslah dilekçesi ve dosya kapsamındaki beyan dilekçelerinden davacının, davalının ekipmanları kullandığı süre boyunca işleyen kira bedelini içerir bir talebi olmadığı gibi dava dilekçesinde talep edilen ekipmanların davalı tarafından kullanılmasından kaynaklı sebepsiz zenginleşme nedeni ile uğranılan maddi zararın tazmini taleplerinden de feragat edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda mahkemece talep edilmeyen haksız kullanım bedeline hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararları ayrı tazminat kalemlerini içermekte olup, dava dilekçesinin içeriğine göre; davacının talebi maluliyet nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının tahsili isteminden ibaret olup, davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin bir talebi ve harcı yatırılmış bir davası olmadığı; buna göre davacı vekilince geçici iş göremezlik tazminatı talep edilmediği halde yazılı şekilde talepten fazlasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınan, ıslah suretiyle de artırılmayan, davacının hidrofor odasına ilişkin talebinden daha fazla, yine perde duvarındaki hatalı imalat ve çatlağa ilişkin talebinden daha fazla miktara hükmedilmesi hatalı olup, bu durumun bozmayı gerektirdiği-
Elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve dağıtım bedeli ile tüm bedeller üzerinden alınan KDV'nin istirdadı istemi-