Davacının 5 yıllık ecrimisil talep ettiği, mahkemece de gerekçe kısmında 5 yıllık ecrimisile hükmedildiği belirtilmesine rağmen, kurulan hükümde 4 yıllık miktar olan ................. TL’ye hükmedilmesinin, davacının faiz talebi olmasına rağmen buna ilişkin bir karar verilmemesinin, yine davacının elatmaya ilişkin bir talebi olmamasına rağmen bununla ilgili hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Harcın, kabul edilen tutar üzerinden davalıdan tahsil edileceği, mahkemece, davacıdan da harç tahsili yapılması hatalı olduğu gibi peşin harçtan artan kısmın da davacıya iadesine karar verilmemesinin yanlış olduğu- Hükümde yargılama giderleri ile ilgili kabul ve ret oranına göre belirleme yapılmışsa da; hakkında feragat nedeniyle ret kararı verilen davalılardan yargılama gideri ve vekalet ücreti tahsil edilmesinin isabetli olmadığı, yapılan masrafların kabul ve ret oranına göre davalı ...’e yükletilmesi, yine davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin de davalı ...’den alınmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği miktar yakıt bedeli üzerinden hesaplama yapılmasına ilişkin talebi ile bağlı kalınarak ............TL.nin tahsiline ilişkin karar verilmesi gerekirken, talep aşılarak bilirkişi raporunda belirtilen miktar üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle, dosyada mevcut tüm bilgi ve belgelerle idare kayıtları da gözetilerek davacı yüklenicinin haketmiş olduğu iş bedeli nakil, sürütme, prim ve kalemleri her biri ayrı ayrı belirlenip değerlendirilerek saptanması, saptanan bu bedelden davalı tarafından yapıldığı ispatlanabilen ödemelerin mahsubuyla varsa bakiyenin belirlenip 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gözden uzak tutulmadan ve ayrıca .......... TL KDV yönünden karar temyiz edilmediğinden bu miktar hesaplanan bedele eklenmek suretiyle karar verilmesi gerekeceği-
Dava dilekçesinde alacaklı tarafından tazminatın yanı sıra ticari faize hükmedilmesi de talep edildiği halde, alacaklının bu istemi konusunda taleple bağlılık ilkesi gereği, mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı- Mahkemece nispi harca tabi olan tazminat davası için birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı üzerinden hesaplanacak nispi harcın hesaplanılarak, bakiye harcın ilgili tarafa iadesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece öncelikle; dava konusu taşınmaza ilişkin daha önce hüküm kurulmuş olan mahkemenin .............. Esas sayılı dosyası getirtilmek suretiyle Hazine adına olan taşınmazın davacı lehine iptal edilecek kısmının hisse miktarının tespit edilmesi, tespit edilen bu miktar üzerinden infaza elverişli olacak şekilde hüküm kurulması gerekeceği, belirtilen hususlar değerlendirilmeden hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Tasarrufun iptali davalarında verilmesi gereken hukuki korumanın 'ihtiyati tedbir kararı' olmayıp şartların varlığı halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nun 281/2 madde gereğince ihtiyati haciz kararı olduğu- 'İhtiyati haciz kararları'nın esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlar olduğu; diğer bir anlatımla ihtiyati haczin devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulması olduğu; bu nedenle tasarrufun iptali davalarında ihtiyati tedbir talebinde bulunulsa dahi bu istemin ihtiyati haciz talebi olarak değerlendirilerek müspet ya da menfi bir karar verilmesi gerekeceği- Davacının isteminin ihtiyati haciz olduğu, ihtiyati haciz kararı verilmesi için tam bir ispat aranmasının, ihtiyati haciz kararı verilmesi durumunda dahi davacıdan tam bir ispat beklenmesinin Kanun’un amacına ters düşmesine, aksinin kabulünün davacının ileride telafisi mümkün olmayan zararına yol açabileceği düşünülerek ihtiyati hacze karar verilmesi gerekirken talebin ihtiyati tedbir kararı olarak hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Paylaşıma konu hak ediş alacağının takip dosyasına giriş tarihi itibariyle, şikayet olunan SGK’nın hacizli alacakları bulunup şikayetçi ile garameten paylaşıma tabi tutulacak miktar belirlenerek, bu doğrultuda sıra cetveli tanzim edilmesi için icra müdürlüğüne talimat verilmesi gerekirken, şikayetçinin "garameten paylaşıma" ilişkin bir şikayeti olmamasına rağmen, talebini aşar şekilde 5510 s. K. m. 90 gereğince öncelikle şikayetçi alacağının ödenmesi gerektiğinin tesbitinin hatalı olduğu-
Davacının tüm talepleri karşılamadan hüküm tesisinin isabetsiz olduğu (HMK. 26)-
Mahkemece kısa kararda davanın kısmen kabul kısmen reddine şeklindeki ifade ile yetinildiği ve sair hususların gerekçeli kararda gösterileceğinin belirtildiğinden, ayrıca dava dilekçesinde kâl talebi olmamasına rağmen talep aşılarak kâl kararı verildiğinden, yine Mahkemece elatmanın önlenmesine karar verildiği ancak elatmanın önlenmesi açısından hangi rapor esas alınarak kararın infaz edileceğinin belirtilmediğinden, kararın bozulması gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle borç hesap kartında gösterilen ............. yılına yönelik olarak davacının, davalı Belediyeye ecrimisil bedeli ödemesi gerekip gerekmediğinin araştırılması, buna yönelik olarak mahallinde keşif yapılarak Belediyece ecrimisil istenen dava konusu yerin niteliğinin belirlenmesi, davalı Belediyenin davacıya karşı böyle bir belge düzenleme hakkının olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, sonrasında davacının ecrimisil ödemesi gerekiyor ise miktarının hesaplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-