Alacaklının açmış olduğu -muvazaa nedenine dayalı- "tasarrufun iptâli davası"nı kazanmış olması halinde, "borçlunun aciz halinde bulunduğu"ndan söz edilemeyeceğinden, İİK. mad. 143/IV hükmünün uygulanamayacağı–
İptâl davası sonucunda, dava konusunun taşınmaz (satışı) olması halinde, davalı üçüncü kişi üzerindeki kaydın düzeltilmesine (ve tekrar borçlu adına tesçiline) gerek kalmadan, davacı-alacaklının, o taşınmazın "haciz" ve "satış"ını isteyebileceği-
İptâle tâbi tasarruf konusu taşınmazın birkaç kez el değiştirmesi (satılması) halinde her davalı-satıcının, taşınmazı sattığı tarihteki değerinden -alacaklıya karşı- sorumlu olacağı- Davalıların "borca mahsuben icra dosyasına ödeme yapmakta olduklarını" savunmaları halinde, bu ödemeler ile icra dosyasındaki alacak ve fer'ilerinin ulaştığı tutar saptanmadan eksik inceleme sonucu mükerrer tahsile neden olacak biçimde hükme varılmasının hatalı olduğu- Alacağın bir kısmı için açılan dava dolayısıyla, dava edilmeyen alacak bölümü bakımından temerrüt söz konusu olamayacağı için, faizin dava tarihi yerine, tasarruf tarihinden başlatılmasının hatalı olduğu-
6183 sayılı Kanun uyarınca, kamu alacağından dolayı açılan iptâl davaları sonucunda, kanunda “dava konusu taşınmazın (aracın) borçlu adına tesciline karar verilemeyeceği” ayrıca belirtilmemişse de, mahkemenin sadece “tasarrufun iptâline” karar vermekle yetinerek, “tescil kararı” vermemesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davaları sonucunda mahkemece %40 tazminata hükmedilemeyeceği-
İptâl konusu malın, borçlu ile tasarrufta bulunmuş olan 3. kişinin elinden çıktığı sabit olmadıkça mahkemece "tazminat"a hükmedilemeyeceği-
Tasarrufun iptali davalarında, borçlu ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin, satın aldığı malı elinden çıkarmış ve dördüncü kişinin "iyiniyetli" olması halinde, üçüncü kişinin -elinden çıkardığı malın, elden çıktığı tarihteki değeri oranında ve davacı alacaklının alacak ve fer'ileri ile sınırlı olarak- tazminata mahkum edilmesi, dördüncü kişinin "kötüniyetli" olduğunun kanıtlanması halinde ise; mahkemece "tasarrufun iptaline" karar verilmesi gerekeceği–
Dava konusu taşınmazın (ya da aracın) davalı üçüncü kişiler tarafından tapuda başka bir kişiye devredilmiş olması halinde, davacıya bu kişiyi de davaya dahil etmesi için süre verilmesi ve bu kişinin davaya dahil edilmemesi halinde, mahkemece "tasarrufun iptâline" değil, "tazminata" hükmedilmesi gerekeceği-
İİK. 105 uyarınca icra müdürlüğünce düzenlenmiş olan "haciz tutanağı" nın "geçici aciz belgesi" sayılıp sayılmayacağının mahkemece değerlendirileceği–