İİK. 277 vd. göre açılan iptal davası sonucunda verilen «tasarrufun iptaline» ilişkin ilâmın, kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
6183 sayılı Kanunun 24 vd. maddelerinde düzenlenmiş bulunan tasarrufun iptali davalarının amacının «borçlunun mevcudunu azaltmaya yönelik tasarrufların butlanına hükmettirmek» olduğu-
6183 sayılı Kanun uyarınca, kamu alacağından dolayı açılan iptâl davalarında, mahkemenin "yapılan tasarrufun, davacı kamu idaresinin alacak miktarı ile sınırlı olarak iptâline" (ya da; "yapılan tasarrufun davacı alacaklının alacak ve -faiz ve masraf gibi- eklentilerini karşılayacak miktarda iptâline") şeklinde karar vermesi gerekeceği-
İptâl davasının konusunu borçlu ile tasarrufta bulunan üçüncü kişinin elinden çıkardığı mallar yerine geçen değerin oluşturması halinde, bu değerler üzerinde "borçlu"nun değil, "üçüncü kişi"nin -davacının alacağından fazla olmamak üzere nakden tazmin ile sorumlu tutulacağı-
Tapudaki taşınmaz satış vaadi şerhinin iptâline yönelik dava sonucunda mahkemece sadece "satış vaadi şerhine dair tasarruf işlemlerinin davacı yönünden geçersiz sayılmasına" karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, "sicildeki şerhin iptâli" sonucunu doğuracak biçimde hüküm kurulamayacağı-
Dava konusu taşınmazın, üzerindeki haczile (ipotekle) birlikte borçlu tarafından üçüncü kişiye satılmasından sonra bu haciz nedeniyle (borçlunun borcundan dolayı) cebri icra yolu ile satılır ve bu satış bedelinden üçüncü kişiye artan para ödenirse, bu kişinin sorumluluğunun kendisine ödenen bu para kadar olacağı–
'Alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı' iddia edilerek açılmış olan ipoteğin (ipotek işleminin) iptâli davası sırasında, ipoteğin paraya çevrilip, ortada iptâli gerektirecek bir işlemin kalmadığının (davanın bedele dönüştüğünün) açılması ve davalı şirketin bütün aktif ve pasifleri ile birlikte başka bir şirkete devredilmiş olduğunun saptanması üzerine, HUMK. 186 (şimdi; HMK. 125) gereğince davacıya 'devralan şirket hakkında davaya devam edip etmeyeceği' sorularak, 'davacının alacak ve fer'ilerini (eklentilerini) geçmemek üzere ipotek bedeline hasren davanın kabulüne' karar verilmesi gerekeceği-
İptal davasının bedele dönüşmüş olması halinde, mahkemece dava konusu taşınmazın davalı üçüncü kişi tarafından dördüncü kişiye tapuda satıldığı tarihteki gerçek değerine hükmedilmesi gerekeceği-