Davanın eser sözleşmesi uyarınca zararın tazmini istemiyle açıldığı,HMK mad.114 uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği, dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK mad.27 de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturduğu-Olayda, tarafların her ikisinin de ticaret şirketi olup tacir olduğu, uyuşmazlığında ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan kaynaklandığı için davaya bakmak, ticaret mahkemelerinin görevi olduğu, mahkemece dava dilekçesi tebliğ edilip usul işlemleri tamamlanarak uyuşmazlığın esastan incelenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
HMK'nun 20. maddesinde; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği - İİK'nın 134. maddesinde; ihalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa, mahkemece evrak üzerinde inceleme ile başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği ve bu kararların kesin olacağı - Somut olayda ihalenin feshine ilişkin şikayet hakkında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu İİK’nun 134/4. maddesi hükmüne göre verildiği anda kesin olan bu görevsizlik kararına ilişkin olarak görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunma süresinin HMK’nun 20. maddesi hükmüne göre olacağı, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi uyarınca  davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği -
İhalenin feshine ilişkin şikayette verilen yetkisizlik kararının İİK.nun 134/4.maddesi gereğince kesin nitelikte olacağı - HMK.nun 20/1 maddesi “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli yada yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği - Somut olayda, mahkeme ihalenin feshi isteminde yetkisizlik kararı vermiş, bunun üzerine şikayetçi borçlu vekili dosyanın iki hafta süre geçtikten sonra yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulduğu anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği -
Alacaklı, HMK.'nun 20/1. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal süreden sonra dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi isteminde bulunduğundan, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK.'nun 20/1. maddesi uyarınca re'sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği -
Borçlu hakkında yetkisiz icra dairesinde takip başlattığı, borçlunun süresinde yetki itirazı üzerine icra mahkemesinin kararıyla yetki itirazının kabulüne, dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği ve kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine kesinleştiği, alacaklı vekilinin, icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için talepte bulunduğu ve bu tarih itibarı ile başvurunun iki haftalık kesin süre içerisinde olmadığı anlaşılmış olup, HMK'nun 20. madde hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle kararın alacaklı vekilince temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece; kamu düzeni ile ilgili olan HMK. mad. 20 uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin iki haftalık kesin süreden sonra istenmesi halinde, mahkemece re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Yetkisizlik kararı kesinleşmemiş ise de, HMK. mad. 20/1 uyarınca, alacaklı vekilinin gönderme talebi yasal 2 haftalık süresi içerisinde olduğundan ve mevcut takip, yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibin devamı niteliğinde olduğundan mükerrer takip sayılamayacağı-