Görevsiz mahkemenin işin esasına girerek karar vermesi halinde; Bölge Adliye Mahkemesinin, adaletin çabukluğu ilkesine ve usul ekonomisi ilkesi gereği görevsizlik kararı veya işlem yapılması için karar verilmesi yetkisinin olmadığı- Görevsizlik kararı verilen Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevinin, Yargıtay kararı ile kesinleşmiş olması nedeniyle dosyanın bu mahkemeye gönderilmesi gerektiği-
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildiği; bilahare kararın süresi içinde temyiz edilmemesi nedeni ile kesinleştiği, mahkemece, HMK'nın 20. maddesi uyarınca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine dair talep bulunmadığı halde yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, dava dosyasının yasal sürede yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği göz önünde bulundurularak, kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi uyarınca re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen "yetki itirazının kabulüne" dair bu kararının, temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, alacaklı vekilinin gönderme talebinin ise bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK. mad. 20 uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Faaliyetlerinde özel hukuk hükümlerine tabi kılınan kamu kuruluşlarının, kişilerle olan ilişkilerinden doğan dava ve uyuşmazlıklarının adli yargının görevi alanına girmesi gerektiği-
Davaya konu alacağın, İdari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenemeyeceği- İdari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediği, istem idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığı-
İcra mahkemesinin"yetki itirazının kabulüne" dair kararının, temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, alacaklı vekilinin gönderme talebinin ise bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK. mad. 20 uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Görevsizlik ya da yetkisizlik kararı verilmesi halinde taraflardan birinin, kararın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, davacı vekilinin gönderme talebinin iki haftalık süre içerisinde olduğu anlaşıldığından, işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davaya bakmakta mahkemenin görevli olmadığı anlaşıldığından HMK'nın 114/ç ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden davanın usulden reddine, HMK'nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkemeye başvurarak dosyanın gönderilmesi talep edildiğinden dosyanın görevli ve yetkili ....... Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekilinin gönderme talebini UYAP sistemi üzerinden iki haftalık yasal süre içinde yaptığı anlaşıldığından, dosyanın yetkili icra mahkemesine gönderilmesi isteminin kabulü gerektiği- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu- Satış ilanının, borçluyu kıymet takdirine itiraz dosyasında temsil eden vekile yapılması gerektiği- Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı- Vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının, yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı-