Mahkemenin benimsediği kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan ATK raporu ile çelişkili olduğundan mahkemece, Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi heyetinden, tüm dosya kapsamı incelenmek ve kusur belirlemeleri arasındaki çelişkiyi gideren, ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasıyla gerçekleşen ölüm nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkin davada, her bir davacı için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu-
Trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm dolayısıyla açılan tazminat davasında, davacı eş için 20.000,00 TL, davacı çocukların her biri için 7.000,00 TL manevi tazminatın düşük olduğu-
2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1. maddesine göre; kabul edilen miktarın %12'si oranında davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Seyir halindeyken yol üzerinde bulunan mazgalın kaldırması ile aracın takla atmasından kaynaklanan maddi tazminat davasında taraflardan birinin Belediye Başkanlığı olduğu da göz önünde bulundurularak, Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nünverdiği karar uyarınca davanın çözümünde Adli Yargının görevli olduğu-
Asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği- Davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu ibraname ve sulh sözleşmesinde feragatın sadece asıl davada geçici ve kalıcı maluliyet tazminatı talepleri için söz konusu olduğu, bakıcı gideri talebinin ibranamenin kapsamı dışında olduğu anlaşıldığından, mahkemece ibranamenin içeriği değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinde kazaya neden olan araç 36 aylığına kiralanmış olup bu sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü halinde işleten sıfatının kiracıya geçtiğinin de kabulü gerektiği- Mahkemece, aracın ruhsatından davalı tarafın araç kiralama işi ile uğraştığının anlaşılabildiği hususu da gözetilerek, uzun süreli ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı kiralama şirketinin işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları detaylı bir şekilde araştırılarak ve tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı sigorta şirketine kazanın ihbar edildiği tarihten itibaren temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiğinden kaza tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmasının doğru olmadığı; bu bozma sebebinin ise yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı, kararın düzeltilerek onanması gerektiği-
Mahkemenin, dava şartı olarak belirlediği harç ve gider avansına yönelik ara kararında gider avansı, harç gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamak, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermek ve verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da açıkça yazmak zorunda olduğu-
Manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden AAÜT'nin 3. kısmına göre belirleneceği, manevi tazminatın tamamen reddi halinde ise, AAÜT'nin 10/3 maddesinde, avukatlık ücreti olarak tarifenin 2. kısım 2. bölümündeki miktarlara hükmolunacağı-