Ölümlü trafik kazasından kaynaklı davada, davacıların destekten yoksunluk ve manevi zararlarının olabileceğinin kuvvetle muhtemel olduğu- Haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacıların maddi (destek) ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiş olduğu- Davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacağı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açan davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği-
Tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davanın asliye ticaret mahkemesinde görülüp çözülmesi gerektiği-
Haksız eylem nedeniyle maddi zararın giderilmesi istemine ilişkin dava kısmen kabul edildiğine göre; davalı lehine reddedilen kısım üzerinden vekalet ücreti belirleneceği- Davalı lehine reddedilen tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediği-
Kasten yaralamadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, dosyadaki bilgi ve belgeler ile ceza dosyası kapsamına göre davalının eylemi sabit olup ceza dosyası içerisinde bulunan Adli Tıp Kurumu raporunda da davacının darp edildiği, bu olay sonucu sol üst üç dişinin kırıldığı ve yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde hafif olmadığı belirtilmiş olup mahkemece dosyanın doktor bilirkişiye tevdi edilip, davacının tedavisi için gerekli giderler hesaplatılarak varılacak sonuca göre maddi tazminat istemi yönünden bir karar verilmesi gerektiği-
Tereke temsilcisinin haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, dava konusu olaya ilişkin olarak açılan davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiği ve dosyanın temyiz incelenmesinde bulunduğu anlaşıldığından, sonucu ve kesinleşmesi beklenerek yapılacak değerlendirme ile birlikte bu dava hakkında karar verilmesi gerektiği-
Ceza mahkemesinin davalı hakkındaki kesinleşmiş mahkumiyet kararıyla dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalının kusurlu olduğu anlaşıldığından, mahkemece davalının kusur oranına ilişkin, denetime ve hüküm kurmaya elverişli uzman bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Elkoyma tarihi itibari ile devlete karşı açılacak olan haksız el koymadan kaynaklanan tazminat davalarında CMK. mad. 141 ve 142 uyarınca ağır ceza mahkemesi görevli olduğu-
Haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacıların maddi tazminat olarak davalıların eylemi nedeniyle taşınmazlarını kiraya verememeleri nedeniyle sezonluk kira bedeli talep etmelerine rağmen, mahkemece, davacıların talebini aşacak şekilde boruların tamir masraflarına hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu- Davacılardan ...'a ait olan konutta davalılar tarafından verilen herhangi bir zarar söz konusu olmadığı halde, adı geçen davacı yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin de hatalı olduğu-
Diş tedavisine dair tazminat tutarının bilirkişi raporunda inceleme konusu yapılmadığı, soyut bazı gerekçelerle miktarın belirlendiği anlaşıldığından bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve sonuca varmaya elverişli olmadığı-
Davacı, aracının davalı yedieminde iken (boş bir araziye terk edildiği, kaza yapıldığı, ön tarafın tamamen göçük ve darbeli, camlarının kırık olduğu, damperinin olmadığını ve bu nedenle) zarar görmesi nedeniyle icra takibi sırasında belirlenen değerini istemekte olup mahkemece, davalının haksız eylemi nedeniyle davacının uğradığı gerçek zararın hüküm altına alınması gerektiği; aracın kıymet takdir tutanağında ve dava değeri olarak belirtilen meblağ ile bilirkişi raporunda hesap edilen toplam zarar miktarı arasındaki farka hükmedilmesinin hatalı olduğu; davacının zararı tam olarak karşılanmadığı- Mahkemece, davacının gerçek zararının, davalının teslim görevini yerine getirmediği yıl itibariyle, aracın tamir edilebilir olup olmadığı, tamir edilebilecek ise onarım gideri ve değer kaybı, tamir edilebilecek durumda değil ise aracın o tarihteki değerinin tespiti için uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-