Davacının aracında oluşan hasar, aşırı yağan yağmurdan dolayı derenin taşması suretiyle meydana geldiğine göre 2560 sayılı Kanun’un 2 ve 25. maddeleri gereğince davalı İSKİ tarafından yetki ve görevi dahilinde bulunan yağmur sularının toplanıp yerleşim yerlerinden uzaklaştırılamaması nedeniyle derenin taşması sonucu meydana gelen zararlardan dolayı İSKİ Genel Müdürlüğü'nün sorumlu tutulabilmesinin mümkün olduğu-
Trafik kazası sonucu araç hasarı nedeniyle maddi tazminat istemi-
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğinden davanın husumetten reddi gerektiği-
Trafik kazası sonucu araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle oluşan maddi tazminat istemi-
Haksız eylem nedeni ile maddi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkin davada "ıslah talebinin zamanaşımına uğradığı" ile ilgili defi yönünde olumlu ya da olumsuz karar verilmeksizin hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Mahkemece, davacı hakkında yayınlanan haberin gerçeği yansıtmadığı, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle Türk Medeni Kanunu’nun 24. ve 25. maddeleri gereğince davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği- 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41. maddesine göre (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi) “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Bu hüküm dikkate alındığında kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız fiil sorumluluğunun kurucu unsurları; fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve hukuka aykırı olduğu-Haksız bir eylemin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunmasının gerekli olduğu- Somut olayda davacı, dava konusu haberler nedeniyle işten ayrıldığı ve başka iş bulma imkanı kalmadığı iddiası ile ayrıca maddi tazminat isteminde bulunmuş ve mahkemece de takdiren 3.000 TL maddi tazminata hükmedildiği ancak dosya kapsamında salt dava konusu haberler nedeniyle davacının işsiz kaldığı, başkaca iş bulamadığı hususu ispatlanamadığından dava konusu haberler ile davacının işinden ayrılması arasında uygun illiyet bağından söz edilemeyeceği; şu durumda mahkemece 'davacının ispatlanamayan maddi tazminat isteminin reddine' karar verilmesi gerekeceği-
HMK’dan önce açılan "kısmi davanın" ıslah suretiyle "belirsiz alacak" davasına dönüşmeyeceği- Belirsiz alacak davasında alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekteyken, kısmi davada talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresi işlemeye devam edeceği- Belirsiz alacak davasında davalı tarafça ileri sürülen zamanaşımı def'inin sadece ilk talebi değil, bedel artırım talebini de kapsayacağı ve süresinde zamanaşımı def'inde bulunmaması halinde, arttırılan bedel için sonradan zamanaşımı def'inde bulunulamayacağı- Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan ceza kanunu uyarınca 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi uygulanacağından ve bu süre de talep arıttım dilekçesinden önce dolmuş olduğundan, mahkemece ıslahla artırılan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemi-
