Tapu iptali tescil, olmadığı takdirde memurun hatalı işlemi nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkin davada; ziraat mühendisi ve mülk bilirkişiden alınan ve dosya kapsamına uygun olan ilk karara hukuki dayanak yapılan 19.03.2008 tarihli rapordaki hesaplamalar doğrultusunda, verilen kısmen kabul kararı usul ve yasaya uygun olmakla; bedel yönünden verilen kısmen kabul kararının da bozulması maddi hataya dayandığından usulî kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, davacıların bedele ilişkin talebi yönünden, bozma ilamına uyularak verilen ret kararının usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerektiği-
Haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen gereğinin yapılmadığı, eldeki dosya tefrik edilerek davalı hakkında usulüne uygun açılan bir dava olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bozma ilamında da belirtildiği üzere tashih talebi ile kesinleşen dosya üzerinden taraf eklemesi yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumda; tashih talebinin kabulüne dair ek kararın kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken, kesinleşmiş dosya yönünden tefrik kararı verilerek işin esası hakkında hüküm tesis edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve kararın bozulması gerektiği-
Usulsüz kredi kullandırılması nedeniyle davacı bankanın uğradığı zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada; dava dilekçesinde seksen beş ayrı bent halinde usulsüz kredi işlemleri açıklandıktan sonra her bir işlem için her bir davalıdan talep edilen tazminat tutarı ayrı ayrı ve her bir kredi işlemi nedeniyle kendi içinde müşterek ve müteselsil olmak üzere ödetilmesi talep edildiği halde; mahkemece belirlenen zarar tutarının tamamından tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının isabetli görülmeyerek bozma kararı verildiği, ancak; dava dilekçesinde açıkça davalı için 58,00 TL, diğeri için 267,20 TL zarara neden oldukları belirtilmişken mahkemece belirlenen 160.000 TL'lik zarar tutarının tamamından bu davalıların da müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının doğru görülmediği-
Haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Davalı adam çalıştıran yönünden illiyet bağının kesildiği kabul edilemeyeceğinden bölge adliye mahkemesince işin esasına girilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken, ilk derece mahkemesinin gerekçesine dayanak yaptığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin mahallinde keşif yapıp teknik bilirkişiden rapor alınmasına rağmen 6100 sayılı HMK’nun 266. maddesi uyarınca teknik bilgi ile çözülebilecek bir konuda bilirkişi raporundaki kusur nitelemesinden neden ayrıldığı belirtilmeden 'hukuki gerekçe içermeyen' gerekçeyi 'kesin delil' kabul ederek yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği-
Haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemi-
Kasten yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemi-
Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış oldukları bir usul işlemi nedeniyle taraflardan biri lehine, dolayısıyla diğeri aleyhine doğan ve gözetilmesi zorunlu olan hakka, usulü kazanılmış hak denildiği, bu nedenle, mahkeme kararının Yargıtay ilgili hukuk dairesi tarafından bozulmasından ve yerel mahkemece bozmaya uyulmasından sonra, mahkemece, hükmün Yargıtay bozma kararı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımları hakkında yeni bir karar verilemeyeceği-
Davacının işyerinde çalışırken koltuktan düşmesi sonucunda basit yaralandığı ve raporlara göre iyileşme süresinin 2 ay süreceği sabit olmakla birlikte beden gücü kaybına uğramasına neden olacak hususların dava konusu olaydan kaynaklanmadığı, hal böyle olunca; mahkemece, davacının olaydan kaynaklanan basit yaralanması nedeniyle uğradığı iyileşme süresindeki geçici iş göremezlik zararı ile yaralanmanın bu niteliği nazara alınarak manevi zararının oluşacağı gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davacının beden gücü kaybının dava konusu olaydan kaynaklandığı kabul edilerek maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin doğru görülmedeiği-