İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, işçilik alacakları konusunda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği belirlenerek karar verileceği-
24 saat çalışıp 48 saat dinlenen güvenlik görevlisinin yaptığı görev niteliği 4 saat dinlenme arası verdiğinden, bu çalışma düzeninde hafta tatili ücretine hak kazanılamayacağı-
İşçinin prime hak kazanması için prim ödenmesi için gerekli dönemin sonuna kadar çalışması gerekmeyeceği, işyerinde çalışılan süreyle sınırlı olarak prim isteyebileceği- Toplu iş sözleşmesi veya bireysel sözleşme olmadan da fiili uygulamayla verilen primin "iş şartı" niteliğinde olup, işveren tarafından tek taraflı olarak kaldırılamayacağı veya azaltılamayacağı- İşe iade davasının sonucu olan dört aylık ücret ve haklara primin de dahil olduğu- Prim alacağına en yüksek mevduat faizi uygulanacağı- Devamlılık arz eden prim ödemesinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınacağı, prim alacağının zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu-
Davacı ücretinin. hizmet alım sözleşmelerinde asgari ücretin % 100 fazlası olarak belirlendiği, Sayıştay denetiminden önce işçiye asgari ücretin %200 fazlası üzerinden ücret ödemesi yapılmaktayken Sayıştay'ın ilgili raporu üzerine %100 fazlası üzerinden ücret ödemesi yapılmaya başlandığu, önceden fazla ödenen miktarın da işçi ücretinden her ay kesilerek geri alındığı anlaşıldığından, işverenin yaptığı bu kesintinin haklı bir nedene dayandığı; diğer taraftan işçinin bu kesintiye uzun süre ses çıkarmayıp, daha sonra açtığı dava ile birlikte talep etmesinin de dürüstlük kuralına aykırı olacağı-
Ölüm aylığının kesilmesine ilişkin işlemin iptali davasında, 5510 sayılı kanunun 56 maddesi 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, ödenmiş olan ölüm aylıkları ile ilgili olarak fiili birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük günü öncesine gidilmemesi ve 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin borç tahakkukunun olmaması ,bu şekilde belirlenecek yersiz ödemelerin 5510 sayılı Kanun’un 96.maddesine göre belirlenmesi gerekeceği-
Davacıya ölen babasından yetim aylığı bağlandığı, kurum yoklama memurlarının davacıya ait adreste yaptıkları tespit üzerine düzenledikleri rapor doğrultusunda, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle bağlanan yetim aylığının kesildiği anlaşıldığından, mahkemece yapılması gereken iş, davalı ile boşandığı eşinin fiili beraberliğinin ortaya konulması amacıyla ilgili nüfus müdürlüklerinden boşanan eşlerin adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilerek kayıtlı yerleşim yerlerinin saptanması, bu yerler yönünden yeniden, geniş kapsamlı ve dava konusu döneme ilişkin olarak emniyet müdürlüğü/jandarma komutanlığı araştırmasının yapılması, görev yapan anılan mahalle/köy muhtar ve azalarının tümünün tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulması, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiğinin saptanması, seçmen bilgi kayıtları getirtilmesi, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adreslerin dikkate alınması, boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğini ortaya konularak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacıya, boşanma kararının verildiği tarihten sonra, 506 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ölen babasından yetim aylığı bağlandığı, Kurum yoklama memurlarının davacıya ait adreste yaptıkları tespit üzerine düzenledikleri rapor doğrultusunda, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle bağlanan ölüm aylığının kesildiği, uyuşmazlık konusu yetim aylığının iptali işlemi 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra gerçekleşmiş olduğundan anılan Kanunun Geçici 1 ve 4. maddelerinin uygulanamayacağı-
İşverenin, işçinin ücretini ödediğini mutlaka yazılı bir belge, dekont, banka kaydı, makbuz ya da imzalı ücret bordrosuyla ispat etmesi gerekeceği-
Yıllık izin ücretinin çıplak brüt ücrete göre hesaplanması gerekeceği-
Davacı ile davalı A.Ş. vekilinin beyanları doğrultusunda "ödeme yapıldığından bahisle davanın konusuz kaldığı" gerekçesi ile "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmiş ise de mahkeme kararında, kararın gerekçesinde ve hüküm fıkrasında davalıların sorumluluğu belirlenmediğinden, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda yapılacak incelemeye göre tarafların tüm hak ve sorumlulukları belirlenecek şekilde hüküm kurulması gerektiği, davalı şirket dışında geliştiği bildirilen ödeme beyanına göre, yapılan ödemenin miktarı da belirlenmeden, ödeme beyanına göre “ Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığını” şekline hüküm kurulması isabetsiz olduğu-