Dava dilekçesinde, yargılama sürecinde "davalıların mal varlıklarını azaltarak dava neticesini sonuçsuz bırakmasını önlemek amacıyla" geçici hukuki koruma istenmiş olup; bu talebin 2004 sayılı İİK 257 vd. da düzenlenen ihtiyati haciz çerçevesinde değerlendirilebileceği; HMK m. 389'da ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup; buna göre üzerine tedbir konulan araç taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu olmadığına göre, ihtiyati tedbirin konulmasına ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde, yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir talebinin incelenmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz talebine dayanak faturanın, muaccel bir alacağın varlığını göstermeye yeterli olmadığı-
İhtiyati haciz koşullarının varlığına kanaat getirilmesi hâlinde ihtiyati haciz kararı verilmesi, aksi hâlde ihtiyati haciz isteminin reddedilmesi gerekirken, "alacağın tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeni ile ihtiyati haciz talebinin reddine" karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
İhtiyati haciz isteminin reddi kararına gerekçe olarak kabul edilen ihtiyati tedbir kararı, çekin keşidecisinin lehtara karşı açmış menfi tespit davası sırasında verilmiş olup, söz konusu tedbir kararının ancak davanın taraflarını bağlayacağı-
İhtiyati haczin faturalara istinaden talep edildiği, oysa faturaların alacağın varlığım, gösteren kesin delil olmadığı, ticari defterlerin incelenmesi gerektiği-
Şirket aleyhine iflasın ertelenmesi davası açıldığı, tedbir kararı uyarınca takip yapılamayacağı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, tedbir kararının mahiyet ve sınırları denetime elverişli biçimde dosyadan anlaşılmadığı gibi mahkeme kararında da, varlığı belirtilen tedbir kararında ihtiyati haciz isteminde bulunmak ve bu konuda karar verilmesi konularında ne gibi bir engel teşkil ettiğinin açıklanmadığı, taraflarca ileri sürülmeyen, dosya içeriği belgelerden de anlaşılamayan bir hususun re'sen nazara alınıp üstelik yeterince gerekçelendirilmeksizin anılan borçlu şirket hakkındaki ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu-
Alacağın varlığı konusunda mahkemede kanaat oluşabilmesi için yeterli deliller sunulmamış olduğundan sonucu itibarıyla ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Bononun teminat senedi olmasının ihtiyati haciz talebine engel olmadığı, kambiyo senedine göre alacaklı olanın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorunda olmadığı-
Mahkemece, kooperatiflerin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için kooperatifin tasfiye edilmiş, sicilden silinmiş olması dışında kooperatif aleyhine yapılan takipten sonuç alınmaması gerektiği, kooperatif aleyhine yapılan takipten sonuç alınmadığı, ancak karşı tarafın kooperatif ortaklığından ayrıldığını savunduğu, bu hususun yargılamayı gerektirdiği ve İİK'nun 257. maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle itirazın kabulüne, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu-