Her ne kadar mahkemece ihtiyati hacze konu bononun taraflar arasında akdedilen akaryakıt istasyonu ve arsasının satış ve devrine ilişkin Mayıs 2012 tarihli protokol ve bunun eki niteliğindeki 01.08.2012 tarihli ek protokol uyarınca teminat olarak düzenlendiği kabul edilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de bononun teminat olarak düzenlenilmesinin bono vasfını ortadan kaldırıcı bir sonuç doğurmayacağı ve ihtiyati haciz istemine engel teşkil etmeyeceği, bu durum karşısında, ihtiyati haczin niteliği, senedin bononun tüm unsurlarını taşıdığı ve vadesinin geldiği dikkate alınarak ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekirken açılacak bir menfi tespit davasında tartışılması gereken nedenlerle talebin kabulü yönünde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Alacağın rehinle temin edilmesi hâlinde borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği fakat aleyhine ihtiyati haciz istenen kişinin müteselsil kefil olması durumunda alacak ipotekle temin edilmiş olsa bile aleyhine ihtiyati haciz istenmesine bir engel bulunmadığı- İpoteğin müteselsil kefaletin teminatı olarak düzenlenmesi durumunda müteselsil kefil hakkında ihtiyati haciz istenemeyeceği-
Somut olayda ihtiyati haciz isteyen vekilin, sadece çeklere dayalı olarak değil, taraflar arasındaki temel ilişki çerçevesinde satış sözleşmesi, makinenin teslimine ilişkin belge, iş ortaklığının Belediye’nin açtığı ihaleyi kazandığına dair evraka dayalı olarak da ihtiyati haciz isteminde bulunduğu, bu nedenle mahkemece sadece çeklere ilişkin bir değerlendirme yapılarak ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı-
"Sözleşmelerde borçlunun kefil olarak isminin bulunmadığı, bu durumda bankanın ihtiyati hacze konu krediyi sonraki tarihli kredi sözleşmesine istinaden kullandırmış ise borçlunun bu miktarlardan sorumlu olmaması gerektiği, ihtiyati haciz isteyen vekili ihtiyati haciz talebinde bulunurken, ihtiyati hacze konu alacağın hangi kredi sözleşmesinde kullandırdığını açıklamadığı, diğer borçlular hakkında talebin kabulü gerektiği" gerekçesiyle, "borçlu hakkındaki talebin reddine" karar verilmesi gerekeceği-
Kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını üstlenmiş ise, alacaklının asıl borçluya müracaat ve rehinleri paraya çevirmeden evvel kefil aleyhinde takip yapabileceği, alacaklının kefile veya kefillere yönelik olarak ihtiyati haciz talep etmesine engel bir durum bulunmadığı-
İmzası inkar edilmeyen yazılı kira sözleşmesine dayanan ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Bir para alacağının vadesinin gelmesi hâlinde alacaklının ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, alacaklının, alacağın varlığı ile yasada belirtilen koşulların oluştuğu yönünde mahkemeye kanaat getirecek delilleri ibraz etmesinin gerekli ve yeterli olacağı, buradaki ispatın, asıl davadaki gibi tam bir ispat olmadığı-
Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklının, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceği-
Müteselsil kefillere başvurulabilmesinin koşulunun asıl borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması olduğu- İpoteğin borçlu lehine verilmesi nedeniyle ipotek miktarı ve aşan kısım için kefillere başvurulabileceği-
Bononun ön yüzünde yasal tüm unsurların yer aldığı, senedin arkasında yer alan ''teminat'' kaydının bonoyu geçersiz kılmadığı-