Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği- Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği-
Çeke dayalı olarak icra takibi yapılması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmayacağı gibi, muaccel alacağın varlığı halinde İİK'nın 257/2 maddesindeki şartların aranmayacağı-
Talebe dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmayıp adi senet niteliğinde olmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı-
İİK. mad. 257 uyarınca, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ya da borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, ihtiyati haciz istenebileceği- Borcun vadesinin gelmediği ve borçlunun mal kaçırma gibi bir durumunun sunulan belgeler ile ispatlanamayıp, borçlunun aralarındaki sözleşmeye binaen ihtiyati haciz talep edene olan diğer borçlarını zamanında ödediği ve sadece ihtiyati hacze konu bononun kaldığı göz önüne alınarak borçlunun ihtiyati hacze itirazının kabulünün gerektiği-
İhtiyati haciz talep edenin, borçlu şirket tarafından düzenlenen ve vadesi geçmiş olan bononun lehtarı ve meşru hamili olduğu anlaşıldığından muaccel bir alacağın bulunduğunun kabulünün gerekeceği, alacağın rehinle temin edilip edilmediği hususunda dosyada bir açıklama ve delil bulunmuyor ise de, bu durumun alacağın rehinle temin edildiğini göstermeyeceği gibi, bonoya dayalı ihtiyati haciz taleplerinde, İİK'nın 45 ve 167. maddeleri uyarınca alacağın rehinle temin edilmesinin ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği nazara alınarak, ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda borçluların hangi sebeple ana para borcundan sorumlu oldukları açıklanmadığı gibi, krediye teminat olarak gösterilen taşınır ve taşınmaz rehinlerinin paraya çevrilmesi yolu ile borcun kapatıldığı yönündeki savunma üzerinde de durulmadığından bilirkişiden ek rapor yada yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar vermek gerektiği-
TBK. mad. 586/1 uyarınca müteselsil kefiller hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için asıl borçluya çekilen ihtarın sonuçsuz kalması ve asıl borçlunun ifada gecikmesinin gerekmesine, asıl borçluya çekilen ihtarın tebliğinin kanıtlanamamış olması gerektiği, ihtarnamenin düzenlenme tarihinden bir gün sonra ihtiyati haciz talebinde bulunulması halinde, ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği- Asıl borçlu yönünden; hesabın kat edilmesi kredi sözleşmesinden doğan alacağın muacceliyeti için yeterli olduğu, hesap kat ihtarının borçluya tebliğinin şart olmadığı gözetilmeksizin asıl borçlu hakkında talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Bir bankanın müşterisinin, başka banka üzerine keşide edilmiş çekleri kendi bankasına getirerek, çeki veren bankadan tahsil edilerek ödenmesini ya da hesabına derhal alacak kaydedilmesini istemesi halinde de, çekin bankaya tahsil amacıyla temlik ya da doğrudan tahsil amacıyla verilmesi gerektiği- İhtiyati haciz talep eden bankanın talebe konu çekleri beyaz ciro yoluyla devralarak çeklerin hamili olduğu gözetilerek ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; çekdeki ciro silsilesine göre ihtiyati haciz talep eden bankanın meşru hamil olmadığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İhtiyati tedbir, dava konusunun el değiştirmesine engel olduğu, ihtiyati haczin ise alacağı teminat altına aldığı- İhtiyati haciz gibi (zımmında) ihtiyati tedbir kararı verme olanağı olmadığı-
Alacaklı banka ile asıl borçlu şirket arasında imzalanmış bulunan genel kredi sözleşmelerine, diğer borçlular da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olmuşlar ve işbu sözleşmeler çerçevesinde tahakkuk eden alacak tutarları için borçlulara hesap kat ihtarı gönderilmişse, hesabın kat edilmesinin, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterli olacağı ve ayrıca ihtarın tebliği şartının aranmadığı- Asıl borçluya gönderilen ihtarın, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, TBK’nın 586. maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsur olduğu- Kat ihtarının alacağı muaccel hale getirdiği ve ayrıca ihtarın tebliğinin gerekmediği, TBK. mad. 586 uyarınca, borçluya gönderilen kat ihtarnamesinin sonuçsuz kalması halinde müteselsil kefiller hakkında da ihtiyati haciz talep edilebileceği gözetiilerek borçlu kefil yönünden de ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-