Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, yetkiye ilişkin Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralının uygulanacağı-
Karardan sonra velayet kendisine bırakılan davacı-karşı davalı annenin küçüğe şiddet uyguladığı ve bu konuda açılan dava sonucunda ceza aldığı anlaşıldığı, mahkemece bu dosya celbedilerek, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanununun I. maddesi uyarınca uzmanlardan rapor alınarak deliller hep birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasının gerektiği-
Davacı kadının fakir olması velayetin kaldırılmasını gerektirmeyeceğinden, küçüklerin velayetinin anneye bırakılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirdiği-
Davacı dede, davalı annenin velayet görevini ihmal ettiğini, başka bir erkek ile yaşadığını ve torununa davalının annesinin baktığını gerekçe göstererek annede olan velayetin kaldırılmasını, kendisinin vasi olarak atanmasını talep etmesi halinde velayetin kaldırılması davası kamu düzenini ilgilendirdiğinden; gerekli araştırma ve soruşturma ile taraf delillerinin toplanmadan talebin reddinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Velayet düzenlemesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle temyiz edilmese bile Yargıtay tarafından incelenebileceği-
Kardeşlerin birbirinden ayrılmamasının, çocukların fikri ve ruhi gelişimleri için de yararlarına olacağı-
Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç çocuğun TMK.’nun 182. ve 336/2. maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılması halinde hükmün bozulması gerekeceği-
Ortak çocuk halen idrak çağında olduğuna göre; mahkemece, sonuçları hakkında bilgilendirilerek velayet tercihi konusunda çocuğun bizzat dinlenmesinin; bu yeterli olmadığı takdirde 4787 sayılı Kanunun 5. maddesinde gösterilen uzman veya uzmanlardan velayet konusunda rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle velayetin düzenlenmesinin gerekeceği-
Velayetin anne veya babadan hangisine verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağı konusunda 4787 sayılı Kanunun 5. maddesinde gösterilen uzman veya uzmanlardan velayet konusunda rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle velayetin düzenlenmesinin gerekeceği-
Tarafların müşterek çocuğun koruma altına alınmış olmasının, ana ve babanın çocuk üzerindeki kanundan doğan velayet hakkını, bu yönde alınmış bir karar olmadıkça kaldırmayacağı-