Çocuğun üstün yararını belirlerken, onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gerekeceği, müşterek çocuğun velayet düzenlemesi konusundaki üstün yararının, velayetinin babaya bırakılması şeklinde olacağı-
Çocuğun mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin kendisinden sorulması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hâsıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
Yargılama aşamasında velayet hakkı babada bulunan müşterek çocukların davalı babanın yanında şiddete maruz kaldığının ileri sürülmesi halinde bu hususun, velayetin değiştirilmesi veya kaldırılması sebebi olabilecek nitelikte olduğu-
Boşanma kararıyla velayet kendisine bırakılan eşin ölümü ile velayet kendiliğinden diğer eşe geçmeyeceği, velayetin askıda olup küçüğün velisiz kalacağı-
Velayet düzenlemesinde analık babalık duygularından önce çocukların bedeni ve fikri gelişmesine önem verilmesi gerekeceği-
İdrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşüne gereken önemin verilmesi iç hukukumuz haline gelmiş BM. Çocuk hakları sözleşmesi ile Avrupa sözleşmesinin gereği olup, bu hükümler gözetildiğinde; çocuğun üstün yararı nedeniyle görüşüne değer verilmemesini gerektirecek bir olumsuz durum belirlenmediğine ve çocuk baba yanında kalmak istediğine göre velayetin davacı-davalı babaya verilmesi gerekeceği-
Çocuğun davacı baba yanında kalması halinde, onun fikri ve bedeni gelişimine engel olacak nitelikte mevcut veya muhtemel bir tehlikenin varlığı da ispatlanamamış olduğundan, küçüğün velayet hakkının davacı babaya verilmesi gerekeceği-
Velayet hususunda ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekeceği-