Çocuğun üstün yararını belirlerken, onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gerekeceği, müşterek çocuğun velayet düzenlemesi konusundaki üstün yararının, velayetinin babaya bırakılması şeklinde olacağı-
Dava ile velayet kendisine bırakılmış olan annenin velayet görevlerini ağır biçimde ihmal ettiği gerekçesiyle koruma kararı verilmesi istenilmişse de koruma kararı verilebilmesi için, velayetin kaldırılması gerekmeyeceği-
Kardeşlerin birbirinden ayrılmamasının, çocukların fikri ve ruhi gelişimleri için de yararlarına olacağı-
Velayete ilişkin isteğin Aile Mahkemesinin, nüfus kaydının iptaline ilişkin isteğin ise Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği-
Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç çocuğun TMK.’nun 182. ve 336/2. maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılması halinde hükmün bozulması gerekeceği-
Davalının çalışıyor olması ve bu nedenle çocuğa halanın bakmış olmasının velayetin davalı anneye verilmesine engel teşkil etmeyeceği-
İdrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşüne gereken önemin verilmesi iç hukukumuz haline gelmiş BM. Çocuk hakları sözleşmesi ile Avrupa sözleşmesinin gereği olup, bu hükümler gözetildiğinde; çocuğun üstün yararı nedeniyle görüşüne değer verilmemesini gerektirecek bir olumsuz durum belirlenmediğine ve çocuk baba yanında kalmak istediğine göre velayetin davacı-davalı babaya verilmesi gerekeceği-
"Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi"nin iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara kendilerini ilgilendiren davalarda dava ile ilgili tüm bilgileri almak, kendisine danışılmak ve kendi görüşünü açıklamak olanağının sağlanması hakkını tanıdığı-
Anne ve babanın velayet hukukundan kaynaklanan sorumlulukları da bulunmaktadır: çocuğun iyi eğitilmemesi, üçüncü kişilere karşı ika ettiği haksız eylemlerden kaynaklanan zararlardan sorumluluk gibi; somut olayda, davalıların küçük çocukları M.K. ve S.M. tarafından davacıların desteklerinin ölümüne neden olunduğuna göre, bu eylemleri nedeniyle anneleri olan davalı N. M. ve davalı N.hayat Kılıç'ın sorumluluklarının bulunduğu-
Velayet düzenlemesinde analık ve babalık duygularından önce çocukların bedeni ve fikri gelişmesine önem verilmesinin gerekeceği